16 Şubat 2014 Pazar

Her Çocuk Özeldir-Çocukluk Sırrı

İyi geceler...



       Son günlerde okuduğum ve taze taze bitirdiğim kitabın üstüne bir post atayım dedim.Pedagog Adem GÜNEŞ'in Çocukluk Sırrı adlı kitabından söz ediyorum.Şimdiye dek neden okumamışım ki ,boşu boşuna yabancı kaynaklara yönelmişim .Bu kitapta Anadolu kültürüne göre çocuk eğitiminden,bu coğrafyada çocuğun ne kadar özel olduğundan söz ediliyor.Her annenin mutlaka okuması gereken çok güzel bir kitap.


     Kitabı okudukça farkında olmadan oğluma karşı, bir yetişkin olduğunda onun kişiliğini olumsuz yönde etkileyecek tutumlarımın farkına vardım.Hatta kendi benliğimde çoçukluğumdan gelen yanlış eğitim metodlarının etkisini gördüm.Anne babamızın döneminde böyle bilgiler edinmek bugün ki kadar kolay olmadığından onlara haksızlık etmek istemem tabi..Allah razı olsun onlardan...
 
     Kısaca özetleyecek olursam,her çocuğun aslında çok güzel ve özel bir fıtratla dünyaya geldiği ancak anne-babanın yaptıkları sonucunda kendine ve çevresine karşı duyarlı,güvenli ve emin bir birey yada hırçın,topluma ve düzene isyan eden,asi bir kişiliğe büründüğü,duygularını bastırmayı öğrendiği çocukluk döneminden kalma derin yaralarla boğuştuğu,karakterinde ciddi sıkıntıların meydana geldiğine değiniliyor.

    Anneler olarak bizlerin  farkında olmadan yaptığımız hatalar ve çözüm yollarından bahsediliyor.Çocuğun ince yapısını hesaba katmadan onu zoraki bir kişiliğe büründürdüğümüzü,çocuğumuzun benliğine zarar vermeden ona nasıl rehberlik edebileceğimizden söz eden kitap gerçekten çok aydınlatıcı..Her satırı çok güzel bilgiler veriyor beğendiğim bazı satırları sizlerle paylaşmak isterim..

Anadolu pedagojisi,çocuğa aziz bir misafir olarak bakar.Anne-baba çocuğuna bakarken ,bir et yığını ve terbiyeye muhtaç bir insan olarak bakmaz."

"İnsan başıboş olarak dünyaya gönderilmediği gibi,çocukta başıboş olarak anne babaya teslim edilmemektedir."Doğan her çocuk buyurucu bir iç kılavuz ile dünyaya gelir ve bu kılavuz yaşamının her döneminde kişiye yol gösterici olur.


"Akıllı uslu zannedilen çocukların birçoğu anne babasına karşı bastırdığı duygularla kendilerini dış dünyada sergilemeyi bir yetenek haline getirmişlerdir."

"Çocuğun ihtiyac duyduğu sevgi ile aldığı sevgi arasında fark varsa,çocuk ihtiyac duyduğu sevgiyi bastırmayı,benlik koruma yöntemi olarak geliştirir."

"Örneğin,yaramazlık yapan bir çocuğa ceza vermek,onun duygu dünyasına zarar vereceği ve bir süre sonra duyarsızlaşmasına neden olacağı için,çocuk terbiyesinde "asla" ceza yöntemi kullanılmaz.Çocuğa ceza vermek,onun benliğini incitmek ve duygu dünyasına acı vermek anlamına gelir.Çocuklar bakışlarla dahi olsa şiddete ve cezaya maruz bırakılmamalıdır."

"Çocuğun temel dinamiklerinin yerli yerine oturabilmesi  için özellikle ilk 4 yaşta tamamen serbest bırakılmalıdır."

" Çocukların bakıcıyı teslim edilmesi veya zaman zaman anneanneye bırakılıp şehirlere seyahat edilmesi,alışverişe gidilmesi vs çocukta güven duygusunu zedeler.Çocuk 4 yaşına kadar anneden uzak kalmışsa duyguları zedelenmişse,ilerleyen yaşlarda anne aynı şeyi yapacak diye ona karşı br şüphe besler ve onun peşinden ayrılmaz."

"Çocuklarını erken yaşta bırakıp işe giden anneler maalesef çocuklarını sezebilme yeteneğini kaybediyor."

"Anneden güvensiz bir şekilde ayrılan çocuk hayatının geri kalanında kimseye güvenemez."

"Anne nekadar kısa sürede çocuğun ağlamasına cevap verebilirse ,çocuk okadar kendini güvende hisseder."

"Anne-babalar maalesef insanın içindeki bu mükemmel yaratılıştan habersiz,bir tek şeyin peşindedir,çocuğu 'adam'etmek.Oysaki,çocuk dünyay geldiği andan itibaren,zaten oldukça mükemmel bir adamdır.Önemli olan o aziz misafirin mükemmel yaratılışını zarara uğratmamaktır."

"Çocukluk sırrını bilmek isteyen anne-babalar,çocuğun kendini nasıl savunduğunu öğrenmeli."

" Çocuklarına korku ve baskı ile birtakım davranışlar edindirmye çalışan anne babalar onların benliklerini zayıflattıklarını fark edememektedir.Benli zayıflaması sadece baskı ve zorlamayla olmaz.Bazen sevecen bir sempati ile çocukların kendi kontrollerini alır ve çocukları severken onların kendiler olmasına izin vermezler.Örneğin "Eğer dişlerini fırçalamazsan çok üzülürüm"diyerek çocuğunu diş fırçalamaya teşvik eden  anne aslında çocuğun benliğini zayıflatmaktadır.Zira çocuk annesinin isteğini yerine getirmezse onu kaybedeceği endişesi ile dişlerini fırçalar"Amac annesinin üzülmesine engel olmaktır.

"Minnet öyle bir duygudur ki,kim kimin minneti altında kalmışsa,ona karşı kendini ezik,mecbur ve çaresiz hisseder.Çocuğa teklif edilen yardım,minnet duygusu oluşturulmadan sunulmalıdır."

"Çocuklar etrafında olup bitenleri,büyük bir emici güçle,ruhlarına sindirerek öğrenirler.Hiçbir yetişkin ,bugüne kadar çocuğu ile girdiği mücadeleden kazançlı çıkmamıştır."





Sevgiyle...


9 yorum:

  1. Nermincim ne güzel notlar almışsın,teşekkür ederim,tekrar kulağıma küpe oldu.Aslında kitabı alıp okumak lazım.Yalnız işte o 4 yaşına kadar işe gitmeme durumu ülkemiz şartlarında biraz zor.Keşke kitaplar bu konuda daha hassas olsa,tabi ne yapsın yazar gerçek bu sonuçta.SEVGİ SEVGİ,BOL BOL SEVGİ:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. tubacım teşekkür ederim.çalışan annelerle ilgili kısımları beni çok etkiledi.Maalesef işe gidiyorum ve Yiğit gerçekten ne bana ne de babasına doyamıyor umarım ileriki yaşantısında bunun ceremesini çekmez,çekmeyiz.

      Sil
    2. Canım bol bol sevgi, ilgi alıyorsa çekmeyiz ceremesini bence.Bizim dadıya diyorum sev,öp,sarıl diye,çocuk bundan anlıyor sonuçta

      Sil
  2. Adem Güneşin bir çok kitabını okudum...özellikle doğal ebeveynlikte kendimi bulmuştum...annelik zor zanaat ve hep yetersizlik hissi...ama bir o kadar mucizevi bir ışık
    Sevgiyle kolaylık diliyorum

    YanıtlaSil
  3. Adem Güneş'in bu kitabını ve birkaçını okumuştum, altını çizdiğin yazılar gözümün önüne geldi birden, Anadolu Pedagojisi hepimize mantıklı geliyor, o vicdan azaplarını ben de duyuyorum, ama yine de şükredecek çok şeyimiz var, Allah hayırlı, sağlıklı, uzun ömürler versin evlatlarımıza...bu zaman anne-babalar için de çocuklar için de zor bir zaman.
    Nermin iki ay bloğun ayarları kapalıydı o yüzden, bloğumdan uzaklaştım çünkü hiç bir şeye vakit yetiremiyordum ama sadece iki ay dayanabildim:)

    YanıtlaSil
  4. yazını okuyunca kitabı alıp okuma isteği uyandı içimde.güzel anlatımın için sağol:)

    YanıtlaSil
  5. ne güzel yazmışsınız et yığını ifadesi ne kadar özetleyici

    YanıtlaSil
  6. bugün kırmızı mercimekler mutfağın her tarafına savrulmuştu, halinden pek memnundu :)) beraber toplamaktan da sıkıldı, birazcık yardım etmeside güzeldi:)

    YanıtlaSil
  7. Hatalarimin farkindayim aslinda hem kendimede defalarca anlatip anlasiyorum ama zoor ya altindan kalkamiyorum kurban olayim kuzularima

    YanıtlaSil

Bize birşey demeyecek misiniz? Her türlü yoruma açığız:))

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...