30 Ocak 2013 Çarşamba

Hastalandık,Geldik.

              Ne zamandır uğrayamaz oldum yine.Okul bitti,tatile girdik.Ohh keyif yaparız,evde minnoşla oynarız diyordum.Hatta bu kışı hastalanmadan atlatıcaz diye geçirirken içimden,ertesi gün Yiğit hasta oldu.Ama çok fena halde 2 gündür hiçbirşey yemiyor,çünkü her yediğini kusuyor.Sadece emiyor,onu da kusuyor arasıra..Doktora gittik bu aralar rota salgını olduğunu söyledi.Çok şükür ishali yok ama acayip öksürüyor,balgamı var bir türlü atamadığı için habire kusuyor.Hatta artık kusmak istiyor,kusamıyor,tıkanıyor..
             Burnu da kapalı nefes alamadığı için uyuyamıyor.Bu akşam topu topu 3 saat uyudu,onu da uyuyamazdı da artık ağlamaktan,yorgunluktan baygın düştü.Bi ara ateşide çıktı ,neyse şuan çok hafif bir ateş var..boğazı kızarıkmış doktor öyle söyledi.Peditus,asist ,amoklavin ve rinhaft diye bir burun spreyi verdi.Dünden beri kullanıyoruz ilaçları  ama daha da fena oldu oğlum...
 
             Nasıl oldu anlamadım.Evin içinde hasta oldu çocuk.Dışarı çıkmadık hiç.Babası azıcık grip gibiydi ondan mı geçti,yoksa uyandığında falan birden üşüttü mü bilemiyorum.Gündüz fena değil ama akşam olunca iyice tıkanıyor ,uyumuyor hiç..Odasında buhar makinesi var ama işe yarmıyor sanırım.Hastanede de şu maske olan buhar makinesiyle buhar verdi doktor ama Yiğit o kadar korktu ve ağladı ki buhar alamadan eve geldik.Belki burnu açılırdı..
 
             Şuan elma kabuğu soydum biraz ıhlamurla kaynatıyorum.Balgam söktüren bir karışımmış ,inşallah fayda eder.

               Oysa tatili böyle mi geçirecektik .Doğum günü için hazırlık yapacaktım,neler yapacağımı düşünecektim,netten birkaç bir şey alacaktım,alışverişe gidecektik.Ama Yiğit çok fena iyileşmesi uzun sürecek gibi..

                  Bu arada birde bakıcı problemi var ,bunu ayrıca yazıcam ama yeni bir bakıcı arıyoruz ,nasıl bulucam Yiğiti nasıl alıştırıcam bu kadar kısa sürede bilmiyorum...

16 Ocak 2013 Çarşamba

Herkesin Bildiği Sır Değildir !


Artık herkes herşeyi biliyor,herkes özgür,pek çok sır,pek çok ayıp ortaya döküldü çoktaaan...

Eskiden ninem tv izlerken tv deki insanların onu görebildiğini sanıp üstüne başına çeki düzen verir,saçını başını kapatırdı.Ne kadar masum ve temizlermiş o zamanın insanları.Şimdilerde nineler,dedeler,analar babalar,çoluk çocuk, maile tv kanallarında boy gösterir oldu.

Aptal kutusu derlerdi büyüklerim hatırlıyorum.Bizler aptalda değiliz ya nerden bu lafı takmışlar bu cihaza bilmiyorum ama tv için ne deseler haklılar.
Bikere inanılmaz zaman harcıyoruz karşısında ve yozlaşıyoruz benliğimizden,kültürümüzden en önemlisi ahlaki değerlerimizden...

Hatırlıyorumda,ortaokul ve lise döneminde  belli başlı diziler vardı heves edip izlediğim.Bırakın gençlerin öpüşmesini ,elele tutuşsalar benim oturduğum yerde yüzüm kızarır annem babamdan utanırdım,hemen biri kanalı değişse diye beklerdim.Ne yazık ki şimdilerde tvler aleni bir şekilde her şeyi yayınlarken bizlerde ailecek oturup izliyoruz,izleyebiliyoruz! Elbette dikkat eden aileler vardır ama toplum genelinde bu böyle.Evine tv almayan tanıdıklarım var zaman zaman hak vermiyor değilim..

Andy Warhol’un “Bir gün herkes 15 dakikalığına meşhur olacak” lafını duymuşsunuzdur.Adam nasılda bilmiş söylemiş helal olsun valla:)) Maalesef tv kanalları,medya inanılmaz bir biçimde insanlığın beynini yıkıyor,gözünü boyuyor,çoğu insan bir şekilde kendini gösterebilirse hayatının değişeceğine belki de sorunların çözüleceğine inandırılıyor.


Oysa Akşam olup evimizin perdelerini sıkı sıkı kapatırken ne üzücü ki ,pek çok  insanın evinin perdeleri   tv programları yoluyla ardına kadar açılmış,tanıdık tanımadık herkesin özel hayatı gözler önüne serilmiş,bizlerde bunları  izler olmuşuz.
Maalesef teknolojinin getirdiklerinin yanında götürdükleri o kadar  çok ki..İnsani duygularımız,mahremiyetimiz,ahlaki değerlerimiz dejenere oluyor ve tv yapımcıları insanların zaaflarını çok güzel kullanıp bizleri bir şekilde bu furyanın kuklası ediyor.

Bu aralar sürekli çizgi film izleyen biri olarak,beni bu yazıyı yazmaya iten şey zaplamalar esnasında karşılaştığım evlendirme programları,güya gelin sorunlarınızı çözelim adı altında ailemize eşimize dostumuza bile söyleyemediğimiz şeyleri,sırları milyonların önünde anlatabilme cesareti veren her türlü programdır.

Şimdi bin bir çeşit kanal var ,her kesime hitap eden ama yine de insanın yaradılışından gelen merak duygusuna sebep çoğumuz "aaa nolmuşki bu kadına,dur bakalım kız nereye kaçmış,adamı kim öldürmüş,falancı filancıyı ..vs" diye uzayıp giden şeyler daha çok çekmiyor mu ilgimizi ?

Gençler için,aileler ve en çokta minik kelebeğim için inanılmaz endişeleniyorum.Allah evlatlarımızı korusun,salihlerden eylesin,bu kirli düzende en temiz halleriyle  yaşasınlar...

Sürçü lisan ettimse affola..Sevgiler..

7 Ocak 2013 Pazartesi

Ev kazaları başladı!

    Canım sıkkın yine.Noldu bilmem .Bi huzursuzluk başlayınca peşinden illa Yiğit e bişey oluyor.Sabah evden çıktım ,Yiğit i bakıcıya bıraktım.Neyse 2 saat sonra geldim ,bakıcı kapıyı açtı éNermin bi kaza atlattık sorma" dedi..telaşlı telaşlı söylüyor..Allah'ım Yiğit in sesi yok,kendisi yok..Elim ayağım boşaldı,noldu diyorum şölemi oldu bölemi oldu soruyorum,kadın yok o değil bu değil....
 
Çatlattı beni..Dolabın kapağına kafasını çarpmış Yiğit bişraz şişmiş bişeyler dedi ama yarım ağız..Allah'ım korka korka odaya gittim.Yiğit uyuyor ..Korkarak kafasını çevirdimki..Boydan boya kafası çizilmiş yine,öyle derin bi ayra değil ama şişmiş kızarmış...
 
Bide çocuk uyutulurmu kafadan darbe almış,hem beni niye aramadın be kadın.Kadına kızamadım da olan olmuş artık nediyim.Daha dikkatli olsun diye uyarıyorum ama işte ...Babanem der "el elin eşeğini türkü söylerek ararmış" o misal okadar dikkat ediyor zaar.
 
Çocuğumu yere bırakmış,bulaşıkları yerleştimek için makinenin bulunduğu dolabın kapağını açarken Yiğitte oraya gelmiş o esnada kapının sivri ucu  kafasına carpmış,baya uzunca çizmiş,kanatmış...Ve olayın üstünden 2 saat geçmiş beniş aramadığı gibi çocuğu uyutmuş.....Üffff kendimi acayip suçlu hissediyorum.Sürekli Yiğitin başına bişey geliyor.Çok şükür gözüne felan zarar gelmemiş ama ne biliyim  insan başkasına emanet edince daha başka duygular içinde oluyorsun..
 
Hemen uyandırdım Yğiti,hastaneye götürdüm film vs çekildi bişey çıkmadı,,Bu arada dişleri kabarmış alttan 4tane ondan uyumuyordur dedi.SAB verdi öylee işte....Şimdi eve geldik yorgunluktan bayıldı kuzum.
 
 
Allah beterinden korusun...

Sabaha Karşı 4:40

         Eveettt Yiğitcik tam saat 2.30 da uyandı.Dedim acıkmıştır emzireyim.Emzirdim ,yatağına koydum.Bende uykuma devam etmek için yatağıma uzandım.Tam gözlerim gitmişti ki bir hareket.Yiğit kımıl kımıl 10 dk sonra uyandı.Yatağında ayağa kalktı.Devamında 1 saat kadar onu kucağımda gezdirdim pışpışladım ,kaç kere uyudu diye yatğına bırakıp geri aladım bilmiyorum
Baktım benim sinirler hopluyor babaya çağırdım.Sonuc şuan hala babasının kucağında ve aradan tam tamına 2 saat geçti ama Yiğit uyumadı.Kendini ordan oraya atıp durdu .Haliyle acıktı.Dedim emzireyim uyur belki .Nerdeeeeee..Emdi ama yine uyumadı...Babası sallıyor bakalım.
Benmi uykum kaçtııı gittiii,inşAllah yarın okul kar tatili olurda işe gitmem bu halde.Gözlerim yanıyor şuan....
 
  Yiğit bey büyüyünce bunları gözüne sokacam haberin olsun....:)

6 Ocak 2013 Pazar

Mazeretim Var Asabiyim Ben !

       Asabi olan ben değilim Yiğit Sefa..Son 3 gündür acayip sinirli,huysuz,mutsuz...Herşeye çığlık atıyor,ağlıyor.Heleki istediği birşey olmazsa,elinden birşey alınırsa(ona zarar vercek türden herşeyi eline alıyor) resmen tepiniyor.

    Birden bire gündüz uykuları toplam 1 saate indi.Her defasında bir heves uyutuyorum, sallamanın cılkı çıkmış durumda,sonra hopp yarım saat geçiyor şıp uyanıyor.Sabah ve öğleden sonraları toplam 3 saat uyurdu şimdi 1 saat ancak.Hadi onu geçtim geceleride yine zombi moduna bağladı bizimki.Sık sık uyanıyor ,artık ben pes ettim.Babası kaç kere kucağına alıp yatağına koyduğundan habersiz ,habire onu pışpışlıyor.Benim yanıma yatınca uyurdu ,o da yok.Kendi yatağına koyunca 10 dk geçmeden uyanıp mızmızlanıyor.Yanıma alıyorum döne döne,kıvranarak hatta yatakta emekleyerek zar zor uyuyor.Bende uyudu uyuyacak,yataktan düştü düşecek diye heran tetikteyim.Uykuyla uyanıklık arasında bir halde sabahı zor ediyoruz minnoşla.

Hiç bulaşmayın çok sinirliyim..

    Belli ki bir derdi var diyorum.Nedir çözemedim.Azı dişleri hala çıkmadı,yokladım ama bi ses seda yok.Onu bukadar rahatsız eden nedir anlamıyorum.Uykuya dalana kadar akla karayı seçiyoruz.Yüzünü gözünü ovalıyor,uykusuzluktan pert olmuş vaziyette ama çok zor uykuya geçiyor.Babası doktora götürelim diyor ama ben pek istemıyorum açıkcası.Sonucta sürekli bir huzursuzluğu oluyor ama genel hali iyi.Oyun oynayınca felan neşesi yerinde.Ama öyle nazlı öyle nazlı.Surat ifademden,ses tonumdan hemen alınıp ağlamaya başlıyor.

     Çevremde arkadaşlarımın bebişlerinden yana buna benzer pek sıkıntısı yok ama bizimki doğdu doğalı gazlı nazlı:)) Uykusuz .En rahat uykularımızda bile 3-4 kere kalkar küçükbey.Anneliğin en zor yanı uykusuzluk bence (hastalıklar dışında ).Uyku sorunu olmasa bebek büyütmekte ne var diyorum bazen.Neyse Allah başka dert vermesin diyorum yine.

    Yalnız 10 ay geçti düzeldi düzelecek diye ümid ediyorum fakat düzelmeyince bir hayalkırıklığı bir hüsran veee ardından tavan yapmış sinirler...Gergin haller başgösteriyor bende.

    Bakalım minik tırtıl bizi maymun etmiş durumda :) Babasıyla onu mutlu etmek için karşısına geçip gangnam sytle yapıyoruz:)Yeterki mutlu olsun diye uğraş veriyoruz.

    Bu arada elektrik süpürgesini onun göremeyeceği bir yere koydum.Süreki evin içinde tetikte.Psikolojisini bozuyor,belkide ondan korkusuna böyle uyanıp ağlıyor,evin içinde gergin davranıyor.Çünkü emeklerken heran etrafa kolluyor,saklanarak süpürgeye bakıyor,yakınına gelirse ürküyor.Artık ne uyurken ne de uyanıkken evi süpüremiyorum.Ancak baba evde olacak onunla oynayacak ,süpürgenin sesini duymayacak ki ben iş yapayım..

Bahçemizdeki çam ağaçları  karla kapanınca pek şirin oldular.



    Öyle işte bu arada dün geceden beri durmaksızın kar yağıyor.Heryeri kapladı baya doldurdu.Karda yürüyesim var ama Yiğit 'i bırakacak kimse yok..Neyse büyüsünde beraber yürür hatta kardan adam yaparız...
     Sevgiler....

5 Ocak 2013 Cumartesi

Kar Yağıyor İnce İnce

    Evet beklenen kar yağmaya başladı.Şuan dışarda ince ince ,nazlı nazlı bir kar yağıyor.Sokak lambalarından aşağı dökülen mis gibi kar.Bu yıl çok gecikti karın gelişi.Geç geldi geç gitmez inşallah .Geçen yıl hiç abartmıyorum en az 2 ay heryer kar,buzdu.Mayısa kadar yandı kaloriferler.

     Soğukmu soğuk bir memleketten yazıyorum bu satırları.Günlerdir sabah işe giderken arabanın derecesi -8 i gösteriyordu.Ve gece saat 10 gibi -28 i gördüğümüzde oluyor...Belki daha fazlasıda oluyordur gecenin ilerleyen saatlerinde.Her sabah arabanın camları buz tutmuş vaziyette,30 dk motorun ısınmasını bekliyoruz:)) Birde güneş açınca ayaz vurdumu suratınıza sormayın.Soğuk resmen insanın elini,yüzünü kesiyor.Kış sert geçiyor burda.Karın yağmasıyla beraber hava biraz yumuşuyor,ondan bu sevincim.Ayrıca kar bir nevi temizlik.Mikroplar kırılır der nineler,dedeler,doğa temizlenir.Henüz sadece toprağın yüzeyini kapatmış beyaz örtü ama dizlere yakın dolduruyor heryeri .Buraya geleli 5 yıl oluyor.Heryıl kar yağar ve 3 aydan fazla yerden kalkmaz.Karşı dağlardan esen rüzgarla beraber o karın soğuğu ciğerlerinize işler..Ama öyle kolay kolay hasta da etmez adamı.Terleyip soğuğa çıkmadıkça pek bişey olmuyor.Tabi tehlikesi var.Dükkanların tepelerine saçaklar oluştuğu için burda herkes cadde ortasında yürümeyi alışkanlık edinmiştir.Yolda araçtan çok yaya görürsünüz.Mazallah buzda kayıp bacağı vs kırılan arkadaşlarımda var.Neyse inşallah hastalıksız sağlıklı güzel bir kış geçiririz.





     Yağan karı resimledim yanınada meyve tabağımı ekledim,Yiğit i uyutmuş olmanın verdiği rahatlıkla pc başına geçtim.Keyfim keyf....hmm birazdan kendime bi sahlepmi yapsam bu karın şerefine.Meyvenin üstüne gidermi bilmem ama canım çekti.

4 Ocak 2013 Cuma

10.Ay

         Bizim evde minik bir tırtıl var.Ordan oraya sürünen,herşeyi kurcalayan,sorgulayan ,meraklı mı meraklı ...Arkamı dönmemle yer değiştirmesi bir oluyor.Çok hızlı emekliyor.Peşim sıra heryere geliyor.Odalarda beni arıyor(muş).Geçen gün babasıyla onu evde bırakıp arkadşlara gittim.1 saat sonra baba beni aradı.Yiğit durmuyor,"ınneeee "diye tüm odaları gezdi,kapılara vuruyor .İyi dedim al getir bari napalım.Çocuklarla birarada olmak onu mutlu ediyor.

   Yiğitle iş yapmak baya zorlaştı artık.O uyanıkken evi süpürmek imkansız.Süpürgeden acayip korkuyor.Onu gördüğü yerde hemen kaçıyor,emeklerken süpürgenin olduğu tarafa gidemiyor ,bakıp bakıp geri kaçıyor.Sesinden hortumun hareketinden felan çok ürküyor.Mecburen süpürüyorum ,ona şebeklikler yaparak.Hatta babası bunu almış kucağına oturmuş süpürgenin yanına" cici,süpürge cici" diye ona süpürgenin korkulacak birşey olmadığını anlatmaya çalışıyor:)He birde fön makinesi var,bir diğer korku objesi.Saçlar biraz uzun ,banyodan sonra hemen uyuttuğum için saçı ıslak yatırsam hasta oluyor,havluyla tam olarak kurumadığından fön tutuyoruz güç bela.Korkuyor,ağlıyor .Halbuki gazlı günlerde bu aletlerin sesine susar sakinleşirdi.



        Geçen aya oranla çok büyük değişiklik yok Yiğitcikte.Mammam diyor,ınnee diyor.Acıktığında yada altını kirlettiğinde ısrarla peşimde dolanıyor,bana vuruyor.
     Oyuncaklarıyla daha bilinçli oynuyor artık.Oyuncak sepetini devirip tek tek oyuncakları içinden çıkarıyor,bi inceliyor,evirip çevirip atıyor.Üst katımızda 5 yaşlarında bir çocuk var.Bazen bize gelir,Yiğit'in oyuncak sepetini alır,döker yere oynamak için.Yiğit bunu üzerine hemen çığlıklara başlar,sanırım oyuncaklarına bir yabancının dokunmasından hoşlanmıyor."eehhhhh" gibi sesler çıkarıyor,emekleyip hemen oyuncakların yanına geliyor.
         
        Oynadığı bir şeyi elinden alınca baya bildiğin bağırıyor.Oyuncak dışında nerde ona zarar verecek şey var onu istiyor.Ağlasa da alıyorum elinden,bidaha vermiyorum.ağlayarak herşeyi elde edeceğini düşünmesin diye ama .Birde sakladığım birşeyi  arıyor,takip ediyor,inanmıyor artık o nesnenin yok olduğuna.

     Artık yavaş yavaş öğrenmeye,idrak etmeye başlamış.Olumsuz bir şey söylediğimde,yada hafif suratımı asıp olmaz ,hayır dediğimde hemen ciddileşip somurtuyor.Üzeriini değiştirip hazırtlandığımızda dışarı çıkacağını anlıyor.
       
         Birlikte oyun oynuyoruz.Benim yaptığım hareketleri yapmaya çalışıyor.En son tel sarar ayşe tel sararı oynadık.Ellerini döndürüyor.Duvara elimizi gölgesiyle şekiller yapıyoruz çok hoşlanıyor.
      
        Ellerini bırakıp birkaç saniye desteksiz  ayakta durabiliyor.Yakında yürücek bakalım asıl film o zaman başlıyor.Ellerini ve parmaklarını daha rahat kullanıyor.Küçük nesneleri rahatlıkla kavrayabiliyor.Rahatlıkla birşeylere tutunup ayağa kalkıyor,oturuyor,koltuğun kenarında yürüyor.
     
    Söylediğim şeyleri anlayıp ,uygulayabiliyor.Mesela top oynarken"topu at" diyorum.Alıp atabiliyor."Gel" dediğimden yanıma geliyor.

      Bir ara banyo yapmaktan hoşlanmıyor,sudan korkuyordu ama şükür geçti.Şimdi suya girince gülüyor,şap şap suya vuruyor,oynuyor.Banyo daha keyifli bir hal aldı artık.

       Beslenme konusunda  maşallah diyelim,iyiyiz.Sevmediği yiyeceklerde,yada yemek istemediği zamanlarda zorlamıyorum.Zaten biz masaya oturunca aç olmasa bile dibimize geliyor.Mama sandalyesine oturtup yediklerimizden veriyorum.Artık ona özel çok sık bir şey yapmıyorum.Her gün bir çeşit çorba yapıyorum hem bize hem ona.Tuzunu az atıyorum,yada hiç atmıyorum.Yoğurtlu makarna yediriyorum ona.Ayrıca artık akşamları muhallebi tarzı birşey vermiyorum.Meğer geceleri onu rahatsız ediyormuş bu ara sık uyansa da en azından çok kıvranmıyor.Akşam yemeğinde bizimle birlikte bir şeyler yiyor 6 gibi sonra bişey vermiyorum.Günde 3 öğün yemek 3-4 kez de emiyor.

     Uyku sorunlarımız var.Gece çok sık uyanıyor.Uyanıp yatağına tutunup ayağa kalkıyor.Ağlıyor vs.Emip tekrar uyumuyor çoğuzaman .Gndüz sabah ve öğleden sonra olmak üzere 2.5 saate yakın uyuyor genelde.

      Velhasıl kelam günler su gibi akıyor,Yiğit Sefa büyüyor.Ben de zevkle heyecanla onu izliyorum.

Gazete kuponları biriktirerek aldığımız masalcı dinozorumuz.Hikayeler anlatıyor.Başta biraz korktu ama sonra alıştı .



    

    

             
      

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...