29 Kasım 2012 Perşembe

ÇokoPrens'imde çekiliş yapıyor !

Ohh gelsin çekilişler...Çok anlamlı bir çekiliş.Hediyeler Lösev'den alınmış.Kutlarım Ege Demir'in anneciğini veeee dilerim bana çıkar.Her çekilişe sulanıyorum ama henüz bana bişey çıkmadı ...:))
Buyrun sizde katılın.

27 Kasım 2012 Salı

Kedi değil çocuk tırmaladı :(((

                Nasıl bir başlık koyacağımı bilemedim .İnanın şuan çok kötüyüm,Sinirliyim,üzgünüm..Ben meleğimi gözümden bile sakınırken,öpücüklerim yüzünden suratı tahriş oldu diye üzülürken,malesef bugün kuzumun suratını bir çocuk paramparça etti:( Kime kızsam ,kime söylensem hatanın çoğu bende ..Sonucta kaşıdaki de daha bebek..Komşuya gitmiştim sohbet vardı.Sohbetin olduğu odadan başka bir odaya geçtim Yiğit'i emzirmek için.Emmedi bizimki,zaten huysuzluk yapıp durdu tüm gün.Az otursun bi su içip geleyim diye mutfağa gittim.Gitmez olsaydım.Bir anlık gaflet nelere mal oldu :(
               Ardından Yiğit'in ağlamsıyla odaya geri döndüm..Kuzum yerde hıçkıra hıçkıra korkuyla ağlıyordu.Başka bir komşunun 2 yaşlarındaki kız çocuğu sen kaşla göz arasında gel Yiğit'in yanına çocuğu parçala..Çocuğun anneside gelmiş peşine ,bari Yiğit'i kaldır yerden dimi..kadın donmuş bakıyor..Allah'ım yüzünü kan içinde görünce kafamdan aşağı kaynar sualr döküldü..Kaptım hemen eve geldim ama Yiğit 'le beraber bende ağladım..o sustu ben hala ağlıyorum..Gözülerim şişti,başım ağrıyor..Kuzum ,çok özür dilerim.Tüm suç benim seni yalnız bırakmamalıydım ,hele ki başkasının evinde ve yaramaz bir çocuğun olduğu biryerde...Vicdanımı rahatlatmam imkansız..Tırnağın acısa içim acır annem:((
              Sonra babayı aradım hemen ağlayarak,babamız eve geldi doktora gittik..yok bişey olmaz,iz kalmaz geçer dediler ayrıca ben ağlarken" oooo dur daha bunlar ne ki,geçer sakin ol vs " deyip durdular.Kendime kızdım ,kadına kızdım..Kesinlikle kabahatın çoğu bende ama madem çocuğun böyle arsız,takip et kadın ne diye salıyorsun ortalığa ayrıca o nasıl bir tırnaktır Allah'ım 5 parmağının tırnak izi çocuğmun suratında..Otur adam gibi kes çocuğunun tırnağını:(((


     Velhasıl kelam sinir küpüyüm,üzgünüm,hemde çok...Allah daha beterinden saklasın,ya gözüne ,göz bebeğine zarar verseydi diyerek kendimi avutuyorum.Bu olay bana Büyük bir DERS olsun..Bidaha mı bidaha asla ona başka bir çocuğun dokunmasına izin vermem,gözümün önünden ayırmam...
           En zoruma gidenide kuzum o çocuk onu öyle yaralarken ,kendini koruyamaması ve savunmasızca ağlaması ...Meleğim Allah seni bize bağışlasın,bu nazar olsun birdaha hiç canın yanmasın inşAllah
:((((

25 Kasım 2012 Pazar

Moriçe'de çekiliş var !

 
Sevgili arkadşaım,meslektaşım çekiliş yapıyor.Umarım bana çıkar,ben bu konularda şansızımdır ama çıkarmı çıkar.Sizde buyrun bu güzel çekilişe katılın..
 
 

23 Kasım 2012 Cuma

İçimden Dökülenler 2- Tutamıyorum Zamanı...

           Arayı fazla açmadan geleyim ortalığı bir kolaçan edeyim dedim.Ayrıca şu son postumuzda sayfaya uğrayanları ve beni üzmesin gördükçe..Çok şükür Yiğit iyileşti.Yalnız ben ,okul ev derken baya yoruluyorum.Alel acele gelip bakıyorum,birşey yazamadan çıkıyorum.Blogger arkadaşlarımın postlarını hızlıca okuyup yorum yazamadan gitmek zorunda kalıyorum son günlerde...
           
            Değişik duygular içindeyim .Yiğit büyüyor.Son günlerde bir emekleme çabası içerisinde .Ona baktıkça anlıyorum zamanın ne kadar hızlı geçtiğini ve yetişemiyorum hayatın akış hızına.Oysa önceleri saatler ,günler,haftalar geçmek bilmezdi.Şimdilerde daha doğrusu Yiğit doğduğundan beri çok hızlı ilerliyor herşey.Zamanın bukadar hızlı geçmesi korkutuyor beni.Telaşlanıyorum.İşleri güçleri yetişerememek felan değil telaşımın sebebi.Yiğit'in büyüyor olması.Sanki göz açıp kapayana dek büyüyp kocaman bir delikanlı olacak gibi.Çok şey istiyorum bende,hem büyüsün hem bebek kalsın istiyorum.Onunla geçirdiğim anları özlüyorum..Halbuki daha 8 aylık yarın birgün 20li yaşlarına geldiğinde özleyecek ne kadar çok şeyim olacak kimbilir..Dupduru taze bir delikanlı olacak şuan kollarımda uyuyan bu güzel melek.Aman Allah'ım karmakarışık hissediyorum.
 
             Bugün babasıyla oturup onu seyrettik.Elinde şu otribebenin hortumu ,sallıyor,onunla kendince oynuyor,çığlık atıyor,herhalinden belli gayet keyif içinde.
              Durup düşündük birbirimize baktık..Nekadar masum,hiç birşeyden haberi yok,Dünyada olup bitenden,savaşlardan,felaketlerden,kötülüklerden bihaber.. Aynı zamanda  güneşten,buluttan,yağmurdan mevsimlerden ..İyi kötü ne varsa hepsinden bihaber..Sadece bize bağımlı ,bizimle mutlu olan küçücük bir can..Bazen ona baktığımda insan oğlunun ne kadar zavallı ve bir okadarda mükemmel olduğunu düşünüyorum..Mesela yürüyemiyor henüz,yerlerde sürünüyor,yardıma muhtaç,savunmasız,çaresiz...bundan kendime pay biçiyorum..Sonra bakıyorum mis gibi kokuyor,günahsız ,özenle çizilse bile bukadar güzel olamaz bir insanın yüzü,gözü eli ayağı,bu kadar uyumlu,orantılı....
           
                Bazen zaman dursun istiyorum,olduğumuz yerde bir müddet kalalım..Kimi zaman yaşadığım ana sığdıramıyorum mutluluklarımı...Vakit yetmiyor,su gibi akıp gidiyor ellerimden güzel günler,gençliğim,taze anneliğim,acemiliğim,minik meleğim..herşey zamanla birlikte akıp gidiyor,gözden kayboluyor ,yitiyor ve ben hiçbirşey yapamadan öylece izliyorum olanı biteni.Tutamıyorum zamanı...Yaşanılan o güzel anları durduramıyorum oracıkta...Farkındayım çok şey istiyorum ....
 
 
Fotoğraf çok hoşuma gitti....
              

17 Kasım 2012 Cumartesi

Yüksek Ateş,6.Hastalık ve Biz

Meleğim çok yoruldu :(
Malumunuz Yiğit bu hafta başında ateşlenmişti..Pazartesi sabahı 37.5 uyandık öğlene doğru ateş 38.5 lara çıktı derken akşamında ve gecesinde sürekli 39 dereceydi.Bütün gece uyumadı,uykusuzluktan ve ateşten yorgun düştü. Başta diş çıkarıyor herhalde,geçer dedik pek önemsemedik.İlk gün keyfi yerindeydi ilerleyen günlerde halsizleşmeye başladı.Özellikle 3 .gün artık gözleri felan çok kötüydü.yüzünün rengi atmıştı.Alnına eklem yerlerine soğuk kompresler yaparak, dönüşümlü olarak  kullandığımız ateş düşürücü(Calpol,İburamin)lerle ateşi kontrol altında tutmaya çalıştık.Ancak bir müddet sonra ateş düşürücülerde işe yaramaz oldu.48 saat geçsin  belki düşer  dedik,düşmeyince doğru hastaneye gittik.Burdaki hastanede aradığımızı bulamayınca başka bir yere gittik.Çarşamba öğlen yola çıktık.Yolda da ateşi 39 du,hatta bir ara 39 geçtiği oldu .İnsan çok korkuyor, ateş bebekler için çok tehlikeli.Neyse varır varmaz doktora göründük.Hemen bir paranox fitil verdiler ateşi düşsün diye.Kan tahlili,idrar tahlili yapıldı her şey gayet normaldi.
 
Doktor  ateşin belli bir sebebinin olmadığını ancak 6.hastalık geçiriyor olabileceğini söyledi.Panik yapmamamızı, ateş yükselince dolven vermemizi,işe yaramadığında ateşi düşüremediğimizde de fitil kullanmamızı önerdi.Birkaç gün daha ateşin süreceğini,ateş tamamen düşünce eğer döküntü oluşursa bebeğimizin rahatlayacağını,6.hastalık geçirdiğinden o zaman emin olacağımızı söyledi.Herhangi bir ilaç vs de kullanılmıyor hastalık seyrinde .
 
6.Hastalık
 
Herpesvirus tip 6’nın neden olduğu, iyi huylu, yaklaşık 3 gün süren ateşin arkasından ortaya çıkan pembe, makülopapüler döküntü ile karakterize bir çocukluk çağı hastalığıdır. Hastalık solunum yolu sekresyonları ile bulaşır. Dört yaşına kadar çocukların hemen hemen tamamı hastalığı geçirmekte ve ömür boyu bağışıklık kazanmaktadır. En sık ilk yaşın ikinci yarısında ve, İlkbahar ve sonbahar aylarında görülürmüş.."(alıntı)
 
 
Perşembe günü  öğlenden sonra ateş aniden düştü 37.5 oldu.Ve bir daha yükselmedi.Cuma günü ise Yiğit'in vücudunda kızarıklıklar oluşmaya başladı.Kafasında,kulak arkasında,gövdesinde ve sırtında küçük küçük kırmızı noktacıklar.Böylece bizimde içimiz rahatladı.Kızarıklıklar henüz geçmedi.Ama kalıcı izler bırakmadan kendiliğinden geçeceğini söyledi doktorumuz.
 
Neyse ki ateşle ilk imtihanımız bitti.Çok şükür.Yalnız Yiğit'cik bu hastalıktan sonra pek bir nazlı oldu.Sanki huyu değişti.Yemek yemesi değişti.Baya zorlanıyorum onu beslemek için.Bir tanıdık bebişlerin her hastalıktan sonra huy değiştireceğini buna hazırlıklı olmamız gerektiğini söylemişti.Sanırım haklıymış:) Neyse sağlık olsun gerisi mühim değil.
 

 

15 Kasım 2012 Perşembe

Hipp Amca bize hediye yollamış

Geçenlerde  Hipp'in sayfasına üye oldum.Formu doldurmamın karşılığı olarak Hipp bize bu ürünleri yollamış.Tanıtım amaçlı bedava ürünler.Yiğit'e gece mamasından verdim.Milupanınkiler gibi şeker ilaveli olmadığı için içim daha rahattı.Yiğit'cik beğendi.Bende beğendim.Sizede gelsin isterseniz siteye üye olmaınız yeterli 15 gün içinde felan paketi yolluyorlar.Buyrun buda adresi http://www.hipp.com.tr/

2 paket ek gıda gece-gündüz
2 paket pirinç lapası
2 paket  bitki çayı
 
 
Daha önce milupa ve hero baby dende bu tarz ürünler yollamışlardı.En çok bunları beğendim.

13 Kasım 2012 Salı

İlk Ateş Nöbetimiz:((((

       2 gündür Yiğit  ateşli.Pazartesi sabahı saat 10 gibi 37.5 ateşi vardı akşamında saat 8 gibi 39 derece oldu ateş.Acile gittik.Ateş düşürücü içirip eve yoladılar bizi.Sebebi belli değil.Neyse biraz düştü uyudu canım oğlum.Ama ilerleyen saatlerde ateş tekrar yükseldi ve gece 12den sabah 4 e kadar bir damla uyumadı,inlemekten.Döndü durdu.Yine ateş düşürücü verdik sabah  4 te uyudu 7de uyandı.Ve tekrar ateşi yükselmeye başladı.Gün içinde hep 38.5 un üstündeydi .

        Çok yorgunuz hepimiz.Ben okula gidemedim.eşim o yorgunlukla işe gitti.Bu sabah doktora götürdük ancak küçük bir ilçe ve çokta bilgisi olmayan bir doktor ..sonuc belirsiz.Kan tahlili ,idrar tahlili istedi ,verdik.Meleğim okadar çok ağladı ki kan alınırken..Doktor kan tahlilinde "kanın pıhtılaşmasını sağlayan bir madde var,değerleri 150-500 arası olması gerekir,ama bebeğinizinki 50 " demiş eşime.."Yanlış ölçülmüş olabilir bidaha kan verin" demiş..Sinir oldum anlıcanız bidaha kan vermedik.İnsan bi ilaç bişey verir,bir açıklama yapar,bu ateş nedendir hiç mi anlamadın be kadın....Şuan hala ateşi var.Biraz önce ateş düşürücü verdik uyudu.Ama sürekli inler vaziyette.Üzerini çok ince giydirdim,ateşi düştüğü anda bu defa üşüyor,Hafif öksürük başladı.Ayrıca ağız dolusu kustu bu akşam...Anlayacağınız zor günler geçiriyoruz.Ne fena birşeymiş bu ateş.İlk defa bukadar yükseldi.39 larda geziyor ateşi.İnşallah bu geceyide atlatırsak yarın başka bir ile götürcez,ateşi düşmezse...

       Neden oldu anlamadım.O kadar dikkat ediyorum ama gözümden birşey kaçırdım demekki.Bu arada 9.dişi çıkıyor ,köpek dişi deniyor,biraz sancılı olurmuş.umarım diştendir.Başka bir sorun çıkmaz.

      Allah kimseyi evladıyla sınamasın,bugün kan alınırken bende onla beraber ağlıcaktım nerdeyse,eşim şşş yaptı tuttum kendimi...Bebişlerin canı hiç yanmasın,Allah onalrı hep korusun.

   Sevgiler..


Kuzum doktora giderken ..:(

10 Kasım 2012 Cumartesi

haydi çekilişe...

Sevgili arkadşım KIZ ANNESİ  blogunun sahibesi,cici keçelerinden birini hediye etmek üzere bir çeklişi açmış.umarım bana çıkar siz yinede şansınzı deneyin:) TIKLAYIVERİN  :)))

9 Kasım 2012 Cuma

İçimden Dökülenler 1 -Anneyim Ben

Annelik kimliğim her geçen gün iyiden iyiye sarıyor beni.
Savunmasız ,minicik,pembiş pembiş buruş buruş elleri ayakları olan,incecik derisi heran incinecekmiş gibi ,narinmi narin tenli,gözleri çoğu zaman kapalı,sık sık ağlayan,derdini anlamaya çalıştığınız,kocaman dünyanın ortasına aniden gelivermiş o küçük meleğe alışmak,onu tanımak ,anlamak,iyiden iyie sahiplenmek,büsbütün olmak ,aslına bakılırsa zaman alıyor.Onunla beraber kilometrelerce yol alıyorsunuz.Uzun ve meşakkatli bir yol annelik.Yıllar geçip ardınıza baktığınızdaysa kısacık aslında.Tuhaf hisler zinciri,bitmek bilmeyen bir sevgi yumağı annelik.Heran koruyup kollama telaşıyla geçen,acaba nesi var,karnı açmı,uykusu geldi mi,canı mı yanıyor,endişelerle beraber eşsiz bir mutluluk yolu ,annelik yolu...Bu yolun çok çok başındayım.Dileğim o ki başta tüm anneler sonra kendim için,güzel,sağlıklı,uzun soluklu dupduru bir yol olsun bu yol..

Anneyim ben,umut doluyum.Küllerimden doğmuş gibiyim.Yorgun ama her daim güçlüyüm.Çünkü ben minik bir meleğin kahramanıyım.Onun eli ayağıyım .Hayata tutunduğu,bıraktığında korkuyla yeniden sarıldığı sapasağlam bir dalım.
Anneyim ben,minik bir canın yaralarını onaran bir merhemim.
Ufacık bir öpücükle,dokunuşla iyileşenim,iyileştirenim.
Sınırsız sevgiyle doluyum,bir gülüşe dünyalar benim olur.Bir damla gözyaşındaysa boğulabilirim.
Hiç olmadığım kadar becerikli,hiç olmadığım kadar enerjik,hiç olmadığım kadar sabırlıyım.
Önceliklerim yok artık.Varım yoğum bir melek.
Bana verilmiş en büyük görev,en büyük imtihan o meleğe sahip çıkmak.
Allah'ın bu mucizesini yaşatmak,koruyup kollamak  benim görevim.
Her şeyden önce anneyim ben,varlığımla can bulan bir cana canımı verebilecek fedakarlığa sahibim.
Yüreğimde herkese,herşeye yetecek kadar sevgi ve merhamet var .Şefkattır diğer adım.
Anneyim ben geleceğin sorumlusu,yarınların umut yüklü gemisiyim.
Hergün çokça şükreder,ömrümde etmediğim kadar dualar ederim.
Başlı başına bir dünyayım,herşeyim.Çünkü anneyim ben..
Allah'ım ne kadar da şanslı biriyim .Bu güzel lütfa sahip olduğum için tekrar şükrederim.


Anneyim ben,tamda annemi anladığım yerdeyim.Gözlerim doluyor bazen.Annemi düşünüyorum.Oda beni böyle korumuş,böyle sarıp sarmalamıştı değilmi.Benim için sabahlara kadar uyumamış,yediği her lokma boğazında kalmıştı çoğu zaman.Kim bilir şimdilerde de boğazında  kalıyordur her lokması.Belli etmese de özlüyordur besbelli.Annelik yolu uzun ,zor ,özlem dolu ..
Anneyim ben,annem gibi ..gözlerim dolsa da belli etmem.....



İçimden dökülenler...
Sevgiyle..

8 Kasım 2012 Perşembe

5 Kasım 2012 Pazartesi

8.Ay (Yiğit Sefa Büyürken)

       Canım oğlum aylar pek bir hızlı geçiyor.Bugüne bugün dolu dolu 8 aylık bir bebeksin.Çok çabuk büyüyorsun.Bugün sana baktığımda ilk doğduğun günler gözümde canlandı..Ne tuhaf o zamanlar seni kucağımda  tutmayı bile beceremezdim.Emzirirken ne kadar zorlanırdım .Sırtıma yastık,kucağıma yastık ,ayağımın altına tabure ,baya merasime dönüşürdü emzirme olayı.Baban seni ve beni rahat ettirmek için uğraşır durur nedense ben bir türlü rahat edemezdim.Bir yerin incinir ,canını yakarım diye tedirgin olurdum..Acemi anneydim o zamanlar.
        Her gün seninle beraber büyüyor ,yeni yeni şeyler öğreniyorum.Oyunlar oynuyoruz artık.Sen oyunlara tepki veriyor hatta bize oyun yapıyorsun kendince.Yalnızlığı hiç sevmiyorsun hemen sıkılıp mızırdanmaya başlıyorsun.Akşam baban  kapıyı çaldığında ,sen kucağımda kapıya koşuyoruz.Büyük bir heyecanla kapıya bakıyorsun,biliyorsun baba geldi.Her akşam aynı ritüeli yaşıyoruz çünkü.Kapı açılırken kafanı uzatıp babana bakıyor,sevinçle gülmeye başlıyor,kendini onun kucağına atıyorsun.Maazallah baban seni kucağına almazsa içlenip ağlıyorsun.
        Son zamanlarda Maşallah pek bir hareketlendin.Baya baya yoruyorsun beni.Yürümek istiyorsun.Elinden tutup oturtmaya çalışıyorum ama sen ayak direyip kalkmak istiyorsun..Seni çok seviyorum tatlım.Her gün daha bir şirin oluyorsun,her gün bizi şaşırtıyorsun.Bu arada bakıcıya alıştın.Ben eve gelince biraz nazlanıp  ağlıyorsun,yüzümü gözümü yalıyorsun felan:)Benim seni özlediğim gibi sende beni özlüyorsun.Birtanem anlata anlata bitiremem seni.
        Gelişimin gayet güzel gidiyor şükür.Bakalım bu ay neler yapmışsın.Güzel gözlerinden öptüm kocaman.

  • Emekleme adına henüz bir çalışma yok,keyfine düşkün,yerlerde yuvarlanıp duruyorsun.
  • Çıkardığın seslerin hadii hesabı yok,ne dediğini anlamasak ta ,sen bir şeyler anlatıyorsun belli
  • An-ne ve ba-ba dediğini sanıyoruz bazen.Genellikle ba-ba yı daha çok tekrar ediyorsun.
  • Çığlık atıyorsun sık sık.
  • Dikkat çekmek için numaradan öksürüyorsun:)
  • Ayağa kalkmaya çalışıyorsun,çok seviyorsun ayakta durmayı.
  • Babanın ve benim arkamdan ağlıyorsun.
  • Gecenin bir yarısı uyanıp gülücükler saçıyorsun(uyusan iyi edersin:))
  • Eline geçen her şeyin tadına bakmaya devam ediyorsun,elinden alındığı anda küplere biniyorsun
  • Evin en kuytu köşelerinde sıkışıp sonrasında yardım çığlıkları atıyorsun.
  • Pepee yi görünce gülmeye başlıyorsun
  • Müzik eşliğinde ileri geri sallanarak dans ediyorsun.
  • Kanepenin kenarına tutunup ayakta durabiliyorsun10 dk kadar.
  • Aşırı meraklısın bu arada .
  • Oyuncakların yerine cep telefonu,kumandayla oynamaya bayılıyorsun.
Seni odada yalnız bıraktığımda illaki bir yere sıkışıyorsun.O sehpanın altına nasıl girdin çok merak ediyorum.Böcüğüm benim.
 
Bu hallerini gördükçe ısırmak istiyorum seni haberin olsun.

Bu arabayı çok beğendim ve senin için aldım.arabanın üzerine oturunca kendini ileri doğru atıyorsun.

Minnak dişlerin sayesinde sana yaptığım leziz yemekleri ve resimde görünen ekmeği afiyetle yiyorsun.Tabi  büyük parçalar kopardığın için bazen tıkanıyorsun.

Pazar sabahı gazeteme saldırdın yine.Bak orda oyuncaklar var cicim.Gülüşün dünyalara bedel.

 Buda neyin nesi der gibi arabayı incelemeye koyulmuşsun.Meraklı böcük..

Henüz poponu kaldırıp ayağa dikilemiyorsun ama ben yardım edip kalkınca ayakta durabiliyorsun.


 

Surat ifadene bakılırsa "anne o elindekini bana ver" der gibi bi halin var.

4 Kasım 2012 Pazar

Bebeğimin Balkabaklı Yemekleri

Balkabağının bu kadar faydalı bir sebze olduğunu açıkcası bilmiyordum.Ayrıca bebekler için çok leziz,kendiliğinden tatlı bir besin.Yiğitin çok severek yedikleri arasında.





Faydaları
  • Balkabağı, bilinen en güçlü antioksidanların bir çoğunu bir arada içermektedir.
  • Turuncu renkli bu sebze Mineral bakımından da oldukça zengindir.
  • Demir, potasyum, sodyum, fosfor, kalsiyum ve Magnezyum içermektedir..
  • Çocuklarda sağlıklı kemik gelişimine katkıda bulunur.
  • Demir içermesi nedeni ile kansızlığı önler.
  • Bol miktarda lif içermektedir,bu lifler bağırsaklarda Su çekip kitle etkisiyle bağırsak hareketlerini artırırlar.Bebeklerde kabızlığa da iyi gelir.
  • Göz ve beyin sağlığı için de mükemmel bir besindir.
  • Bebekler 6 aylık olduktan sonra balkabağı tüketmeye başlayabilir
(alıntı)


Bunların yanında daha çok faydası bulunan bu besini herşeye katıp karıştırdım ve Yiğit Sefa'ya sundum.Tabikii çok sevdi..

Karışık Kuru Meyveli Balkabağı(Muhallebi)

-2 tane gün kurusu kayısı
-1 tatlı kaşığı kuru üzüm
-1 küçük dilim balkabağı
-1 tatlı kaşığı irmik

Yapılış: İrmik hariç tüm malzemelri bir tencerede bir miktar suda pişiriyoruz.Ocaktan alamaya yakın irmiği ekleyip.5 dk daha pişiriyoruz.Blenderdan geçirip bebişimize veriyoruz.Bu tarifi genelde akşam öğününü için  veriyorum .

Balkabaklı Brokoli Çorbası

-4 çiçek brokoli
1 orta boy patates
3 kibrit kutusu balkabağı
4 bardak su
1 ttalı kaşığı zeytinyağı

Yapılış: Tüm malzemeleri suda 25 dk akdar pişirdikten sonra blenderdan geçiirp.Zeytinyağı ekliyoruz..Bebişe veriyoruz.

Elmalı Balkabağı

- 3 kibrit kutusu kadar balkabağı
- 1 elma
-Tarçın

Yapılış: Balkabağı ve elmalar küp küp doğranır.
              Bu karışım buharda pişirilir.Yumuşayınca püre yapılır.İsteğe göre sulandırılabilir ve tarcın eklenir.Bebişe verilir.

Balkabağı Çorbası

-1 dilim balkabağı
1 küçük patates
2 arpacık soğan
1 tatlı kaşığı zeytinyağı
4 su bardağı su

Yapılış:Tüm malzemeleri küçük küçük doğrayp bir tencede iyice yumuşayana kadar pişirin.Blenderdan geçirip zeytinyağı ekleyin yada ezerekde verilebilir.

Balkabağı Tatlısı

-1 dilim balkabağı
-1 tatlı kaşığı irmik
-1 tatlı kaşığı üzüm pekmezi
-1 çay kaşığı tahin
-1 tatlı kaşığı ceviz

Yapılış: Ballkabağını buharda pişirin.Çatalla ezin,sıcakken bir tatlı kaşığı irmik ekleyin ,kapağını kapatın bekletin.
1 çay kaşığı tahin ve bebek alışıksa biraz ceviz ekleyebiliriz.


İrmikli Balkabağı

-4 kibrit kutusu kadar balkabağı
-1 tatlı kaşığı irmik
Yapılış: Balkabağı haşlanır.İyice ezilir.Ocaktan almaya yakın irmik eklenir.İçine ceviz veya pekmez eklenebilir.



Balkabağı tek başınada haşlanıp tüketilebilir.Miniklere afiyet olsun.Birilerine faydam dokunursa ne mutlu bana..


Sevgiler...


3 Kasım 2012 Cumartesi

Maşallah Diyelim..


        Nazara (göz değmesi) inanırım evet.Ama Yiğit doğduktan sonra nazara daha fazla inanır oldum.Elimden geldiğince kendime göre önlemler aldım.Çünkü bebeklerin,çocukların yıldızı daha düşük olduğu için nazara gelme olasılıkları daha fazla diye düşünüyorum.
          Bir ara arkadaşlar benimle dalga geçiyordu.Maşallah deme konusunda.Çünkü Yiğit daha da minikken bir arkadaşım onu severken uyarırdım."Maşallah" de diye.Kimileri bana tuhaf tuhaf baksa da kimileri bu tedirginliğime saygı duyup zamanla maşallah demeyi öğrendiler:)Aslında bende öğrendim.Güzel olan ,beğendiğim her şeye Maşallah diyorum artık.Çünkü korkuyorum ne kadar iyi niyetle de baksak kimi zaman karşımızdaki kişiye,bebeğe nazarımız değebilir.Özellikle bebekler konusunda çok daha hassasım.Bir arkadaşımın bebeğini,çocuğunu seveceksem önce Maşallah BarekAllah  derim.Kimi zamanda nazar değdiğinde yada değmesin diye çokca okunan Peygamberimiz(S.A.V) in önerdiği Felak,Nas ve Ayetel Kursi sürelerini okurum.
Mâşaallah  BarekAllah :Bu, “Allah diledi oldu; fakat Allah bunu sana lütfuyla vermiş olsun ki, sende bu mübarek olsun” anlamına gelir.





 


 
       Bu kadar dikkat etmemin sebebi de Yiğit'te  zaman zaman anlamsız huysuzluklar olurdu.Halen daha oluyor .Ne zaman kalabalığa girsek,yada birisi o gün onunla çokca  ilgilense sevse vs..akşamına bizimki çimdiklemişiz,dövmüşüz gibi ağlardı.Büyükler en çok anne babanın nazarı ve erkeklerin nazarı değer derler.Ben bile severken sürekli Maşallah diyorum ,okuyorum.İçinde nazar ayeti Ayetel Kursi buluna cevşeni sürekli Yiğitin bir yerine iliştiriyorum.Nazardan korunmak için boncuk veya içeriği bilinmeyen muskalar takmak şirke girermiş bunlara da dikkat ediyorum.
 
     Nazar değmesi illa kötü gözle bakınca değil,kimi zaman iyi niyetle severken de olabiliyor.Tabii haset duygusu ne kadar şiddetli olursa, nazarın gücü de o kadar şiddetli olurmuş haberiniz olsun.
       Çok zor olmasa gerek bunu söylemek.Zaman zaman bazıları benim bu yaptığımı,nazar olayını barttığımı düşünse de dinimizde nazar vardır.İlgili ayetler ve hadisler vardır.





·         Mâşaallah kelimesi ise insanın üzerindeki dışarıdan gelebilecek olumsuz etkileri de azaltır.
·         Mâşaallah, Allah’a hamd manasına da gelir.
·         “Nazar şeytanın oklarından bir oktur.” der Peygamber Efendimiz (sas)
·         Ey Peygamber!) O kâfirler Zikr'i (Kur’ân’ı) işittikleri zaman, (Allah'ın koruma vehimâyesi olmasaydı) hırslarından neredeyse seni bakışlarıyla kaydırıp sana nazar edeceklerdi (göz değdirecekelerdi)! Ve onlar (hevâlarına göre): Şüphesiz o, bir delidir, derler." (Kalem Sûresi: 51).
·         Nazar haktır. Beğenerek, imrenerek veya kıskanarak bakılan şeylere nazar değer. İnsana, hayvana ve hatta cansıza da nazar değer. Nazar hastalık yapar, hatta öldürür. Kadınlara ve çocuklara daha çok tesir eder.( www.dinimizislam.com)
·         Göz değmesi haktır. Deveyi kazana, insanı da kabre girdirir.”(Keşfü’l-Hafâ, 2: 76, Ebû Naim’den naklen)




Velhasıl kelam güzel olan beğendimiz herşeye övgümüzü söylerken Maşallah diyelim demeyenleri uyaralım:).Kimseye bilmeden de olsa zarar vermekten sakınalım.Akşam akşam vaaz vermiş gibi hissettim kendimi .

Sevgiler ...

2 Kasım 2012 Cuma

Oğluma Bebek Ekmeği Yaptım

              Az önce fırından çıkan oğluma özel yapmış olduğum organik tam buğday unlu ekmeğim huzurlarınızda.Çok lezzetli oldu .Tavsiye ederim.Parmak yiyecek olarakta verilebilir ama Yiğit herşeyi koparıyor,korkuyorum  boğazına yapışır kalır diye .2-3 tane yaptım yinede kontrollü vermeyi düşünüyorum.
 
 
Tarifi sevgili arkadaşım Nihal vermişti blogunda..
 
Malzemeler
250 ml ılık su
1 tepeleme yemek kaşığı yoğurt
3.5-4 su bardağı tam buğday unu
1 paket instant maya(bilidğin kuru maya d.oetkerinkini kulandım ben)

Tüm malzemeleri karıştırıp kulak memesi kıvamında bir hamur elde ediyoruz.Üzerini kapatıp biraz mayalanmasını bekliyoruz.Daha sonra istediğimiz boyutlarda parçalar koparıp fırın tepsisine koyuyoruz.Yağlı kağıt kullanmayı ve biraz unlamayı unutmayın yapışır yoksa.200 derece fırında 15-20 dk pişiriyoruz.
 
 
 

Bir Mucizeye Dokunmak..

Senin o minik ellerinden tutmak gibi...
Avuçlarımda kaybolan  pamuk tenine sarılmak gibi.
Cennet bahçelerinden gelen o mis kokunu içime çekmek gibi..
Gözlerinin masumluğunda kaybolmak gibi..
Bir mucizeye dokunmak...
Nefesinin sıcaklığında eriyip gitmek gibi.
Gözlerindeki yaşlarda boğulmak gibi..
Uyurken bile seni özlemek gibi...
Aynı bedende varolmak gibi...
Bir mucizeye dokunmak ...
Seni doğurmak,seninle yeniden doğmak gibi...

          Benim mucizem,canım oğlum.Seni yaşamak mucizenin ta kendisi.Senin içimde günbegün büyümen,sonra dünyaya gelmen,Rabbimin ne büyük bir mucizesisin sen.Herşeyi yoktan vareden Yaradan'a şükürler olsun.
 
        Bu mucizeyi seninle birlikte yaşıyor olmak benim bu dünyada yaşayabileceğim en büyük mutluluk.Bugüne kadar ne varsa yaşanan aslında nekadar basit,anlamsız,boşmuş meğer.İnsanın hayatı anlaması için,varoluşunu anlaması için senin gibi bir mucizeye dokunması,bir mucize yaşaması gerekmiş .
 
        İyiki geldin..Yıllar sonra su gibi geldin bana ,derdime derman gibi geldin.Karanlık çökmüş gönlüme ışık gibi geldin.Gelirken meleklerin nuruyla,cennet kokularıyla geldin.Gönlümüze huzur,evimize mutluluk getirdin.Ne iyi ettin de geldin.Seni veren ,bize bağışlayan, bize bu lutfü layık gören Allah'a hamd olsun.
 
        Güzel oğlum büyüyorsun.Nasıl ki aylar bu kadar çabuk geçti,yarın öbür gün bir bakacağım yıllarda su gibi akıp geçmiş.Kimbilir sende kendi mucizelerini yaşıyor olacaksın o vakit.Ama bilki sen benim hep biricik mucizem olarak kalacaksın.İlk göz ağrımsın,canımsın..Allah bizi birbirimize bağışlasın.Bu mucizeyi isteyen herkese yaşatsın.

          Gözlerim doldu bu postu atarken.Oğlum uyuyor  bende gidiyorum yanına ,onu özledim.Hergün binlerce kez şükretsek azdır bu minik mucizeler için ..Oysa bakınca bebek sahibi olmak gayet sıradan duruyor çoğu zaman(birtakım sebeplerden ötürü olmayanlar için hariç)..Halbuki nekadar olağanüstü,erişilmez,tarifsiz...


Mucizemin doğduğu ilk anlar

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...