10 Nisan 2014 Perşembe

Herşey Güzel Olacak (mı)?

Selamlar...

         Aslında blogumda bu tarz yazılar yazmamaya gayret ediyorum ancak insanın yüreği kaldırmıyor bazı şeyleri,içini dökmek ,anlatmak ,konuşmak istiyor.Gün geçmiyor ki tvlerde şiddet haberleri yayınlanmasın..Maalesef zap yaparak bu acı gerçekten kaçamıyoruz artık,afedersiniz tuvalete dahi akıllı telefonla gidemeyen biz teknolojiyle beraber değişik bir ruh haline büründük,heran dünya ile iletişim kurmak çok güzel fakat hep kara haber..Öncelikle toplum olarak şiddet eğilimli,depresif,agresif,umutsuz olduk.Her geçen gün kaygılarımız artıyor,gelecek ürkütüyor artık bizleri..Çocuklarımız için en büyük endişelerimiz..İnanın şuan acaba iyi bir gençlik geçirecek,üniversite okuyup br işin ucundan tutabilecek mi diye düşünmüyorum,kaygılanmıyorum..Kaygılarım çok farklı..Acaba güzel ahlaklı arkadaşları olacak mı ?
Acaba birisi ona kötülük edecek mi?
Acaba kötü alışkanlıkları olacak mı ?
Acaba havası suyu ,insanları temiz bir dünyada yaşayabilecek mi?
Acaba saf ve masum büyüyebilecek mi ?....

Hatta dile getirmeye kortuğum bir sürü soru kemiriyor beynimi.Toplum olarak,dünya olarak nereye gidiyoruz.Her geçen gün kaos,kavga,şiddet,kaza,cinayet haberleri görmekten ötürü ruhum daraldı.Çocuklarımızı,ailemizi ve toplumu bunlardan nasıl uzak tutarız sorusuna cevaplar arıyorum..Cevap kolay aslında topluma yararlı,örfünü adetini ve dini değerlerini bilen nesiller yetiştirmek..İyi ya ben ailemi bu noktada elimden geldiğince eğitip öğretiyorum diyelim peki ya diğerleri...Eğer ebeveynler olarak her anne-baba bu bilinçte değil ise çözüm ne olacak..Ben evladımı tertemiz yetiştirsem de yarın birgün ana babasından gerekli ahlakı,terbiyeyi almış biri çıkıp benim evladıma,toplumun bireylerine zarar verdiğinde ne olacak ? Bu çocuklar,gençler hepimizin..Bazen yolda gençler görüyorum,üzerinde üniforma ,anne baba okula yollamış ama o elinde sigarası başka yöne gidiyor ,giderken yanındaki arkadaşıyla konuşmasına şahit olmak istemezsiniz...Önce kimi eğitmek gerek bilemedim,çocuklarımı yoksa ailelerimi ..Maalesef çoğu anne baba hele de gelir düzeyi düşük,ilim ve ahlakı yönleri eksik ve bir o kadar vurduymaz olanlar saldım çayıra mevlam kayıra yöntemiyle evlat yetiştiriyor..Ve yine bu evlatlar yarın bir gün sadece kendi ailesinin değil tüm toplumun başına bela(üzülerek söylüyorum) oluyor.Bugün ne uğruna isyan edip ne için yaşadığını bilmeyen,teknolojinin esiri olmuş,nereden gelip nereye gideceğini bilmeyen,günleri ve gençliğini özgürlük  adı altında biteviye yaşayan bir nesil var önümüzde..Ve bu gençler yarının büyükleri olacak ,dünyayı ,ülkemizi,evlatlarımızı bunlara emanet edeceğiz..Düşündükçe çok üzülüyorum,herşey güzel olacak lafı polyannacılık gibi geliyor.Eğitim camiasının içinde biri olarak elimden geçen çocuklara güzelliği ve insanın herşeyden önce Allah'a kul olduğunu ve hayat çizgisinin bu doğrultuda olması gerektiğini anlatmaya çalışıyorum.Fakat bu noktada okul ortamında yapılabilecekler kısıtlı,bir çocuğun eğitimi kesinlikle evde başlıyor..Anne babanın oluşturduğu rol model çok çok önemli.Evde şiddet gören bir çocuğa "şiddet kötüdür,şiddet yapma,kızma,bağırma,küfretme,arkadaşına zarar verme,insanları sev " demek alenen onu kandırmaya dönüşüyor..Çünkü aile içinde ve toplumda insanlar birbirini kırarken,öldürürken nasıl olurda "insanları sev,insanoğlu mükemmel bir yaratıktır" diyebiliriz ki...

Görünen o ki herşey sandığımız kadar güzel olmayacak gibi..Ne dersiniz?Olur mu..

Son Söz: Bizi Yaradan Rabbim herşeyin en iyisini bilir diyorum ve O'nun emirleri doğrultusunda ümidimi kaybetmeden dua ediyorum..İnşAllah herşey güzel olur..

Sevgiyle


9 Nisan 2014 Çarşamba

2 Yaş Sendromu Dedikleri Bu Mu Ola ki?

Selamlar blogcanlar,

Hızlıca gireyim konuya....Bugun okuldan gelince Yiğiti ve kardeşimi alıp pazara gidelim,dolaşalım dedim ..Nerden demişim..Bin pişman oldum :)Herşey bir oyuncak tezgahının önünden geçerken başladı..Arabasında sakin sakin etrafı izleyen Yiğitcik etrafta duran envayi çeşit oyuncağı görünce arabasının içinden çıkmak istedi.Bende yere indirdim baksın bakalım ne istiyormuş,beğendiğini alalım dedim..Çocuk bu birtaneyle doyarmı..O oyuncak senin bu oyuncak benim hepsine el atıyor..Neyse birtane aldık ama yok o onu istemıyor hepsini tek tek elleyecek ,gezdirecek..
pazarda gördüğü oyuncak ..Aldım ama
hemen hevesi geçti diğerlerine yöneldi
Baktım olacak gibi değil oyuncağı alıp koşar adım ordan uzaklaşalım derken bizimki bastı yaygarayı.Ama ne yaygara gelen geçen bakıyor,Yiğit biraraba sopa yemişcesine bağırıyor ağlıyor..Heehh tam unutturduk derken az ilerde başka bir oyuncakcı daha..Ağlaya ağlaya perişan oldu.Kucağıma alıyorum,başka şeyler gösteriyorum yok susmuyor.O arada pazarcı ablanın biri benim yokluğumdan istifade(bir ara gözlükçüye girmiştim) bizimkine yüksek perdeden "sus,kes" gibi sözler zarfediyor..Koşar adım çıktım dükkandan "pardon ne bağırıyorsunuz,hakkınız var mı diyerekten çıkıştım azıcık,zaten gerim gerim gerilmişim vıyak vıyak ağlayan bebeyle sağa sola verdiğim rahatsızlıktan ötürü..Kadın gayri ihtiyarı kızı rezil etti(kızkardeşimi) baksana dedi,ee çocuk bu bunun rezilliği mi olur laftan anlasa çocuk diyemeyiz dimi dedim..Tabi Yiğit bu arada feryat fıgan..Aldım kucağıma koydum arabasına doğru eve ..Gelene kadar yol boyunca bağıra bağıra ağladı,bende "bu nasıl anne,bi çocuğu susturamıyor,kadına bak ne rahat" bakışları altında eve döndüm..Kızdım mı evet hem de çokkk ! Tüm çabama rağmen susmayınca pes ettim ve dışarıda bağıran bir anne olmaktansa sakin bir tavır takınıp Yiğitin ağlamasına kulak asmadım..Çünkü mümkün değil susmaz..Susmadı da..Son zamanlarda çok inatçı,durdan anlamayan,hırçın ,huysuz bir çocuğa dönüştü..Bunun sebebi 2 yaş krizi ve muhtemelen iyiden iyiye azalmış olan emzirme seansları diye düşünüyorum.Ancak zaman zaman sabrımın taştığı vakit çıkışlarımdan ötürü bazı şeylerin onun üzerinde kalıcı etkisi olmasından korkuyorum..İster istemez bağırdığım oluyor ,utanarak ve sıkılarak dile getiriyorum bunu..Çoğu zaman tüm bunların benim beceriksizliğimden,işten güçten onunla yeterinde ilgilenemiyor oluşumdan kaynaklandığını düşünüyorum..Ancak etrafımda onun yaşıtı pekçok cocuğun böyle olduğunu görünce biraz rahatlatıyorum kendimi ve geçecek sabır diyorum içimden..Geçer değil mi dostlar,varmı sizde de böyle çaresiz kaldığınız,yetersiz hissettiğiniz anlar..Yoksa sizin cocuklar hani bazısı der ye "bu nasıl cocuk,benimki süt dökmüş kedi gibiydi,otur desen oturur,kalk desen kalkardı" denilen çocuklardan mı ..

Velhasıl bir daha Yiğiti alıp pazara gitmek mi ? Çokca düşünmem lazım,bu süreci kolaycacık atlatalım inşAllah....

Sevgiler

2 Nisan 2014 Çarşamba

Bugünlerde Biz-karışık duygular-yalnızlık vs vs...

Selam olsun herkese...
         2 yıla yakındır blog tutuyorum ve ilk defa bukadar yalnız hissediyor ve bunu bu sayfada paylaşıyorum ..Üzülerek paylaşıyorum tabii:( Malumunuz Ege de bir şehrin sıradan bir ilçesine tayinimiz çıktı geçtiğimiz ağustosta..Oysa ne umutlarla tayin istemiştik.Tebdili mekanda ferahlık vardır dedik ama bu sefer öyle olmadı.Tam tersine içim daraldı,ruhum sıkışıyor bazen..Bunun en büyük nedeni kapısını çalacak şöyle candan bir dostun olmayışı ...Geldiğim yerde okadar sıcaktı insanlar,öyle kucak açmışlardı ki bize,dolu dolu 5.5 yılı orda bırakıp buralara geldik,niye geldik ? Malum Ege güzeldir,herkesin yaşamk istediği bir bölgedir,havası sıcak,sebzesi meyvesi bol,ulaşım vs daha kolaydır diyerekten,en önemlisi de Yiğit için..

          Bu kadar yalnızlığa alışık değilim ben,okuldan gelince çat kapım çalsın bir komşu gelsin ,bi çay ikram edeyim biraz laflayalım,hadi o da olmadı ,bir yumurta istesin,biraz tuz yada başka bir şey...Egenin sıcaklığına rağmen ben burada yaklaşık 7 aydır üşüyorum,yalnızlıktan...Oturduğum ev 4 katlı olmasına ragmen altta ve üste oturanlarla birtürlü irtibat kuramadık..Malum ben çalışıyorum onlar evdeler,günün çoğunu birlikte geçiriyorlar vs ben uzak kalıyorum..Bazen kapı önünde karşılaşırsak laflıyoruz okadar,sonra herkes evine.Mesela şuan ben bunarı yazarken birkaç kişi kapının önünde çay içiyorlar ,davet bekliyorum,çok zor değil zile basıp "aman boşver işi"gel çay içelim demek...Hadi onu geçelim..Ben çağırayım madem onlar "gel" demiyor...Açıkcası birkaç kez kapı önünde oturmuşluğum var komşularla,elektrik alamadım hiç,yabancı hissettim,konuların hep dışında kaldım,samimiyet göremedim,bunlardan ötürü benimde "gelin" diyesim yok..Hadi gelin diyeceğim vakitte hep birşeyler çıkıyor,Yiğit hastalanıyor,okul işleri,ev işleri derken fırsatım olmuyor ee üstüne karşıdanda bir ışık alamayınca bende erteleyip duruyorum..Oysa buralara kalkıp gelen benim,misafirim,yabancıyım,henüz çevreye alışamamış,düzenini tam olarak oturtamamış biri olarak kendime pay çıkarıyorum..En kısa sürede  komşualrı evime davet edeceğim ama zannediyorum ki yine aynı kopukluk hüküm sürecek..Çünkü onlar bu çalışıyor ,dünyası farklı,işi var ,yoğun,hem ne konuşacağız ki diyerek  çoğu ortamlarına çağırmadılar şimdiye dek,bundan sonrada çağıracaklarını sanmıyorum..Oysa geldiğim yerde sağımda solumda,yanıbaşımda otuan herkesi tanırdım,evimiz bahçesinde piknikler içer,bayanlarla nerdeyse her akşam ev gezmeleri yapar birinde çay sohbetleri düzenlerdik.Kaldı ki onlarında hepsi ev hanımı idi,ama Allah razı olsun beni içlerine dahil ettiler,davet ettiler..Bende aynı ilgiyi gösterdim devamında.Yani anlayacağınız dostlar geldiğime geleceğime pişman oldum...

           Malesef günümüz insanı ilişkilere geçici gözüyle baktığından yaklaşmıyor,samimiyet kurmuyor,bende mesafeyi seven bir tip olmadığım için zaman zaman bunalıp yalnızlığa kapılıyorum..Şu an tek umudum tekrar Ağustosun gelmesi ve eş durumu tayininden eşimin olduğu ilçeye gitmek belki orada daha güzel ilişkiler kurabilirim,hoş orasıda Ege...Bir karadeniz insanı olarak memleketimin hırçın,açıksözlü ama birokadar sıcak  kanlı insanını özledim,buralar bana göre değil...3 yılı doldurduktan sonra tekrar tayin hakkımız var bakarsın giderim buradan Ege de yerleşip yaşamak korkunç geliyor şuan..Zaman ne gösterir bilinmez ama insana çok şey öğrettiği kesin...Ne demişler ev alma komşu al,bundan sonra atanacağım,taşınacağım muhitteki insan ilişkilerini yakınen görüp,öğrenmeden adım atmam...

          Bu arada Canımın içi oğlum hafif bir boğaz enfeksiyonu atlattı ve bıraktırmaya çalıştığım memeye yeniden sardı..2 yaşını doldurdu ,azaltarak emziriyorum.Sadece gece uyurken ve sabah uyandığında veriyorum,zaten okula giderken uyanırsa ağlıyor peşime mecburen veriyorum..Hedefim bu ayın  sonunda en geç mayıs ortasında tamamen sütten kesmek..Hatta 2 yıldır oyuncak ettiği biberonu bugun ilk kez amacı için kullandı ve uyumadan önce sütünü biberonla içti..Yemek konusunda beni delirtecek kadar ileri boyutta,inatla yemek yemek istemıyor,sütün içine nestlenin cornfilex gibi bişeyi var ballı ,onu katıp içiriyorum ,öyle böyle doyuyor işte,sütten kesildiğinde  inşAllah iştahı açılır herşeyi yer diye umut ediyorum...

Sabırla okuyan herkese sevgiler.....




           

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...