29 Eylül 2012 Cumartesi

Yiğit Sefa'nın İlkleri...

Bal böcüümm ,minik faremm bu hafta beni çok yordu ama kendi hiç yorulmuşa benzemiyor:) Sancılarımız hala varolmakla birlikte en azından 2 saat aralıksız uyuyarak biraz kendime gelmiş bulunuyorum.Hemencecik bir post atayım dedim..Ben bunu yazarken Yiğit yatağında onu uyutmamı bekliyor.Demin baya uğraştım uyumadı,az daha yorulsun ozaman..



Bu minik farenin gitmediği yer yok.Seccadenin tam ortasına gelip gözlerini bana dikince gülmekten kendimi alamadım.Haliyle namaz bozuldu.Tüm günümüz evin içinde ordan oraya yuvarlanmakla geçiyor.

 

Bu haftanın en güzel hareketi buydu..Minik kuşum artık desteksiz oturabiliyor.Ama o daha fazlasını istiyor.Ayağa kalkmak,yürümek hatta.Zaman zaman babayla alıştırma yapıyorlar mutluluktan uçuyor.

 
Tam bir baba aşığı benim oğlum şu aralar.Kapının zili çalınca hemen gülmeye ,kapıya doğru bakmaya başlıyor.Anlıyorki babası geldi.Kapı açılıncada kendini babaya doğru atıyor.Bu arada gel dediğimizde hopp ellerini uzatıyor..
 
 
Minik meleğim ilk defa sürtünme girişimindede bulundu bu hafta..Öyle tatlı oluyor anlatamam.Babasıyla oturup onu izleyip,gülüyoruz.Yalnız çoğu bebek ileri gider,bizimki geri geri gidiyor.Kollarından ve bacaklarından destek alıyor,popoyu havaya dikip karnının üstünde kayıyor..

 

Banyomu yaptım,pijamamı giydim..Anneeeee bak ne kadar  masumum ,hadi gel beni uyut.Söz hemencecik uyucam....:))



    

26 Eylül 2012 Çarşamba

Uyku seni bu kadar özleyeceğimi bilmezdim..

         Şu anda 3 saat üst üste uyumak bile benim için bir lüks ..Güzel oğlum son günlerde geceleri çok sık uyanıyor,sayamıyorum bile...Üstelik uyandıktan sonra karnını doyurmama rağmen uyumuyor.Etrafa bakınıyor,oyun istiyor,bazen de ağlıyor..Mesela sabah 4 te uyanıyor sabah 6 ya kadar onu uyutmakla uğraşıyoruz.Son günlerde bu sebepten iyice yoruldum ve gerildim..Saolsun eşim ilgileniyor ama Yiğit ağlarken uyumamışken benim gözüme uyku girmiyor...

     Dün akşam fark ettim çok fazla gazı var..Burada havalar çok soğuk geçen gece üstünü açmış,o kadar üşümüş ki,üşüdükçe çiş yapmış..Bezinden taşmış çişi ,üstü başı ıslanmış..ağlayarak uyandı.Ben biraz geç fark ettim üstünün ıslak olduğunu,zaten uyku sarhoşu ne yaptığımı da hatırlamıyorum ya..Neyse üstünü değiştirdik uyudu.Çok üzüldüm kuzuma.

     Ama o üşümenin sonucu çok gazı var ..Gündüz bile uyuyor yarım saat sonra ağlayarak uyanıyor.Kucağıma almamla birlikte gaz çıkarması bir oluyor.Uyku tulumuyla yatırıyorum 2 gündür.Umarım sancısı geçer,biraz rahat ederiz.Gerçekten uykusuzluk çok yıpratıyor insanı.O kadar ki geçen gün hüngür hüngür ağladım ,sinirlerim boşaldı birden.

      İnşAllah sadece üşüdüğü için böyle yapıyordur.Ama başka sıkıntıları var gibi duruyor.Mesela her şeyi tamam karnı doydu,üstü sıcak ama uyumuyor.Yatağına koyuyorum .Bekliyorum kendi kendine dalar diye..Benim yatakta döndüğümü falan duyunca başlıyor ağlamaya,sanki neden beni almıyorsun der gibi ..Kalkıp yatağının başına gidiyorum o zaman susuyor.Beni kaybetme korkusu mu yaşıyor,karanlıktan mı korkuyor nedir anlamadım.

        Dün gündüz sabah 30 dk ve öğleden sonra 30 dk olmak üzere toplam 1 saat uyudu.Üstelik sabah 8 de uyanmıştı ,ayrıca aynı günün gecesi sabah 4ten 6 ya kadarda uyumamıştı..Heehh dedim bugün çok yoruldu bu gece rahat uyuruz artık.Yok yine 2 saati bulmadan uyandı.Diş çıkarırken de  böyle zırt bırt uyanırdı ama en azından tekrar uyurdu..Sorun nedir çözemedim..Yakın zamanda işe başlama ihtimalim yüksek ..Umarım giden düzenimiz geri gelir yoksa ikimizde çok yorulacağız.Bu arada hala kabahati kendimde görüyorum ne zamanki uyku eğitimi yapayım dedim o zamandan beri böyle oldu bu çocuk..

        Velhasıl kelam çok uykum var..Şöyle bi  6 saat aralıksız uyusam dünyalar benim olacak  gibi...Ama yakın zamanda bu olacak gibi durmuyor.,şimdilik hayaliyle avunuyorum.


           ..evet sabah oldu.ben bu yazıyı akşam yazmıştım...Gece ne mi oldu..Yiğit saat 11 de uyandı,emzirdim,saat 12ye kadar uyumadı.Nesey güç bela uyudu.Saat 2 de uyandı..emzirdim..saat 3.30 da uyandı..emzirdim..saat 4.30da uyandı emzirdim..saat 5.30 da uyandı emzirdim ve daha uyumadı  saat 7.30 şuan hala uyanık...İnanın şuan çok yorgunum nerdeyse 10 gündür bu şekilde..saat 12 den beri sinirimden ağlıyorum..mahvoldum.Neden uyumuyor,ne oldu bu çocuğa..Aç olsa diycem eminim aç değil..Akşam bir çay bardağı mama yedi beni emdi..gündüzde bol bol emiyor ek gıdalar yiyor..Diş desen bu nasıl diştir öncekilerde bukadar değildi..Her uyandığında  emzirdiğim için alışkanlığa dönüştürmesinmden de korkuyorum.Gece zaten emiyor ama mıy mıy oyalanarak..Gelde sakin ol...Allah'ım ne olur sabır ver,bol bol uyku ver ikimizi de..

24 Eylül 2012 Pazartesi

Bugün Benim Doğum Günüm..


"yıllar mı hızlandı yoksa
ne çabuk geçiyor upuzun günler geceler 
daha dün gibi derler ya hani 
vakit geçmek bilmezdi oysa 
hangi ara koptu yaprak yaprak takvimler..."

      Hoş geldin 27 yaş.Artık çocuk ve ergen olacak  yaşı çoktan geçmişim. Oysa  anneme sorsanız daha dün doğmuş bir bebek gibiyim.Okulları bitireli çok olmuş.Artık 4 yıldır sabahları kalkıp gitmek zorunda olduğum bir işim,2 yılını bitirmiş güzel bir evliliğim ve bakmakla yükümlü olduğum,gülüşünü gördükçe yeniden doğduğum 6 aylık minik bir meleğim var..Gerçekten zaman su misali akıp gidiyor.Hayat her geçen yıl yeni yeni çizgiler ekliyor yüzümüze ve biz her yıl bunu kutluyoruz ne tuhaf..Her geçen yıl biraz daha yaşlanıp,sonsuzluğa doğru ilerliyoruz.

       İçimde hala ele avuca sığmayan bir çocuk ,bir deli ruh olsa da  gerçek şu ki yaşlanıyorum...Her yaşın ayır güzelliği var derler zamanla  göreceğiz onuda ..

       Ama bu yaşımın ayrı bir güzelliği var benim için.Bugün benim bir anne olarak ilk doğum günüm..Canım oğlumla geçirdiğim ilk doğum günüm.Nice yıllara..
     
      Eşimle akşam yemeğini yemiş ve kendimize pasta hazırlarken (yarın da onun doğumgünü) ki değerli arkadaşlarımız Merve  ve Özkan akşam ellerinde bir pastayla kapımıza gelmişler.Klasiktir ama gerçekten hiç aklıma gelmedi,kapıda Merve'nin sesini duyunca ,bu kız bu saatte gelmez,bir şeymi oldu acaba dedim içimden.Çok teşekkür ederim çok mutlu oldum.Hatırlanmak gerçekten güzel,iyiki varsınız.
       Bana her zaman destek olan,her konuda yardımcım biricik eşim,diğer yarım seni çok seviyorum.Aslında ben seni tanıdığım gün doğdum,iyi ki varsın,iyiki benimlesin ,iyi ki oğlumun biricik babasısın...Seni çok seviyorum .Birlikte nice yaşlara.


     


Arayan soran ,bu güzel günümü kutlayan herkese teşekkürler.



22 Eylül 2012 Cumartesi

Biri Uyku Eğitimi mi Dedi ?

              Uzun zamandır üyesi olduğum bir forumda annelerin uyku eğitimi üzerine konuştuğunu gördüm.Uyku eğitimi nedir,nasıl yapılır diye araştırmaya başladım.Anneler Ferber yöntemi,Tracy Hogg,Kim West uyku metodlarından söz ediyor,tecrübelerini paylaşıyorlardı.

        Aslında oğlumun ilk 3 ay dışında  uyku sorunu olmadı .Gaz sancıları vs bittikten sonra gayet güzel uyuyordu.Gündüz uykularını ayağımda sallayarak,akşam uykularına da emerek geçiyordu.Geceleri de eğer bir ağrısı vs yoksa emmek için sık sık uyansa da emerken tekrar uykuya geçiyordu.Bende halimden memnundum açıkcası,sonuçta bebek bu gece illa uyanır..Neyse Yiğit 4 aylık olunca uyku saatini kendiliğinden 8-9 arasına çekti ve benim müdahalem olmadan yatağında oynarken kendi başına uyumaya başladı.O zaman gördüm ki kendi kendine uyuyabiliyor.Günün sonunda yatağına koyunca kendi başına uyuyan bir bebek muhteşem bir şey.Her akşam bu sahneyi görünce dünyayı kurtarmış gibi seviniyordum:)) Bu durum yaklaşık 1 ay devam etti.Maalesef tatilde olduğumuzdan ve sürekli mekan değiştirdiğimizden bu düzen altüst oldu.Tüm bunların üstüne diş çıkarması,sünnet olması derken ,geceleri 2 saat olmadan uyanan,akşam uykularına zar zor,ayakta, kucakta, memede geçen bir bebekle baş başa kaldım.Bunun üzerine tatil bitip evimize döndüğümüzde uyku eğitimi vermeye karar verdim.

       Kendi evimize geldiğimizde akşam uykularına emerek geçen oğlum gayet mutlu görünüyordu.Karnının doyduğunu düşününce memeyi ağzından usulca çıkarıp yatağına koyuyordum ve oda 3 saate yakın uyuyor ,uyanıp emiyor tekrar uyuyordu.Bende de  uyku eğitimi felan düşüncesi uçup gitmşti ki.Tekrar foruma girdğmde annelerin yine aynı konudan bahsettiğini ve ,Tracy Hogg'un yatır kaldır yönteminde başarı kaydetmeye başladıklarını okudum.Tracy Hogg'un " Bebek Bakım Sorunlarına Mucize Çözümler " adlı kitabını zaten temin etmiştim.Kitapta uyku eğitimi kısmını okudum.Ve yatır-kaldır yöntemini uygulamaya karar verdim.Uygulama şu şekilde :

        Bebeğinizin  karnının tok,altı temiz olduğundan emin iseniz   ve uyku saati artık geldiyse onu yatağına koyuyorsunuz.Kulağına "uyku saati geldi,hadi tatlım ben yanındayım şimdi mışıl mışıl uyu gibi şeyler söyleyip beklemeye koyuluyorsunuz"..Buna alışık olmayan bebeğiniz bir müddet sonra ağlamaya başlıyor.Kucağınıza alıp sakinleştiriyorsunuz (kucakta uyumasına izin vermeden) ve tekrar yatırıyorsunuz.Sırtına ritmik hareketlerle hafifçe pat pat vururken kulağına da şşşşşşş diyorsunuz.Ağlarsa tekrar kucağa alıp sakinleştirip yatağa koyuyorsunuz ve şşş-pat yapmaya devam ediyorsunuz .Taki bebek uyuyana kadar..

        Denemekten zarar çıkmaz diyerek uygulamaya başladım.İlk akşam Yiğit Sefa 25 dk nın sonun da ağlayarak iç çeke çeke yatır/kaldır uyudu.Uyuduğunu görünce devam etmeye karar verdim.2.Akşam 17 dakikada mız mız ederek 3.akşam 15 dk derken 4.akşam 7 dakikada hiç ağlamadan  uyudu..Ama gece emmeye uyanmalara devam etti.Tracy hanıma göre gece beslenmelerini de azaltmak gerekti ve bende 2.gece saat 2 de uyanıp emdiği için saat 4 te uyandığında ona meme vermedim Ve taa 5.30 kadar ağladı .Benim bundaki amacım geceleri daha uzun uyuması..Bazı annelerin şuan bana kızdığını hissediyorum..Neyse kızmayın bana ..
   
         Sonuç mu? Uygulamayı terkettim.Bize göre değildi bu yöntem.Yiğit Sefa ve ben bu yöntemden dolayı daha çok üzüldük ve uykusuz kaldık.
Uyku eğitimine başladığım geceden itibaren oğlumda bazı değişiklikler oldu :
   
           -Ağlamaları giderek azalsa da ,ağlayarak gece uykusuna geçti...
         -Önceden geceleri emmeye mızmız ederek uyanırken ,uygulamadan sonra cıyak cıyak ağlayarak uyandı ve gecenin bir yarısı  onu tekrar  uyutmak için 2 saate yakın ugraştığım zamanlar oldu.
        -Bana olan güveninin azaldığını hissettim.
        -Geceleri daha sık uyanır oldu,sanırım benim kaybetme korkusuna kapıldı.
        -Gece gündüz  ağlayan ,huysuz bir çocuk oldu.
        -Ona uyumayı değil ağlamayı öğrettim:((

       1 haftanın sonunda bende çok yoruldum.Şimdi  keşke pes etmeseydin diyende olabilir,aa el kadar bebeye bu da yapılır mı  diyende....bilmiyorum daha fazla dayanamadım.Gecenin bi yarısı vıyak vıyak ağlaması beni daha çok yordu.Bu yöntemleri uygulamak için gerçekten çokça sabır az biraz cesaret ve disiplin gerekiyor.Cesaret ettim aslında iyi gidiyordu ama normal seyrinde giden şeyleri elimle bozdum.Bebeğimin keyfi kaçtı ,mutsuz bir çocuk oldu.Her şeyi akışına bırakmak gerektiği fikrindeyim şuan.Klasik olacak ama bizim annelerimizin Ferberden,Tracy den haberi mi vardı.Artık kasmıyorum ,yok kendi başına uyusun,ayakta sallamayayım,memede uyumasın vs diye takılmıyorum..

    Çalışan anneyim ve işim zor.İşe uykusuz ve yorgun gitmek zorunda kalsam da bebeğim mutlu bir birey olsun yeter.Kocaman olup hala  annesini emen yada ayakta sallanarak uyuyan birine rastladınız mı?..Eeee o zaman ,zaman her şeyin ilacı.Bırakalım minnacık bebişleri asker gibi düzene sokmayı,uyusun diye saatlerce ağlatmayı...Allah'ın bize verdiği bu nimetlere,emanetlere bunu yapmak yazıktır..Hayata,dünyaya benimle bağlanan bir bebeği  sırf uzun uyusun diye uyandığında emzirmemek,uyusun bende rahatlayayım diye ağlamasına müsaade etmek.Evet Tracy bebeği ağlatmayın diyor ama çocuk azda olsa ağlıyor ve yat kalk,yat kalk bitap düşüp uyuyakalıyor.Sağlıksız bir uykuya geçiş sürece yaşıyor bence..Şimdi ne mi yapıyorum.Gündüz  ayağımda sallıyor gece de emerek uyumasına müsaade ediyorum.Annelik içgüdülerime göre hareket ediyorum artık.Ne bebeğimi nede beni yormayacak şekilde orta yolu bulmaya çalışıyorum.Şimdilik ikimizde mutluyuz.Zamanla kendi kendine uyumayı da öğrenir  ama şuan çok küçük ..Güzel oğlum seni üzdüğüm için özür dilerim.Canım benim seni seviyorum.

     Yani kısacası " annelik yan gelip yatma yeri değil"   :)) buradan çıkacak özet budur.Her bebek aynı değildir.Ayrıca ben ona düzen uydursam da iki gün sonra ya hasta oluyor,ya dişi çıkıyor,ya mekan değişiyor yine var olan düzen bozuluyor.Bebek bu saat gibi kuralım,tık tak çalışsın istiyoruz ama olmuyor.O yüzden ben ve bebeğim nasıl mutluysak öyleyiz.Yeri geliyor koynuma alıp sarılıp uyuyorum.Onu veren Allah'a şükrolsun..Tek derdimiz sıkıntımız onun uykusu olsun Allah başka dert hastalık vermesin..Amin..

    (Bu konu burda kapansa da hala ilerisi için tereddütlerim var.Umarım gelecek yıllarda  uyku konusunda daha da yorulmayız.İnşAllah korktuğum başıma gelmez ve ben size mutlu mesut bir uyku düzeni yazısı yazabilirim.)
     
    Sağlıcakla kalın...
     

15 Eylül 2012 Cumartesi

Bebek Beslenmesi

  Dengeli ve Doğru beslenme

l  İlk 2 yılında bebeğiniz beyin gelişiminin % 80 'ini tamamlar. Vücut ağırlığı 3 kat artar. Bu nedenle ilk bir yıldaki yanlış ve yetersiz beslenme ileriye dönük telafisi zor sonuçlar doğurur.
l  İlk altı ay tek başına anne sütü verilmeli, 1,5-2 yaşına kadar ek gıdalar ile beraber anne sütüne devam edilmelidir.
l  Anne sütünün ilk 6 ay yalnız başına verilmesi çocuğun besinsel gereksinimlerinin büyük bir kısmını yeterli düzeyde karşılamaktadır.
l  6 aydan sonraki dönemde ise çocuğun gelişimini sağlıklı olarak devam ettirebilmesi için anne sütüyle beraber ek gıdalar başlanmalıdır.
l  Ek gıdalara erken  başlanması sindirim sistemi problemlerine yol açar.

         Ek Besinlere Ne Zaman Başlanmalı ?...

l  Ek gıdalar 4-6 aydan önce verilmemelidir.
l  Ek gıdalara başlamak için bebek oturabilmeli, çiğneme, yutma koordinasyonu gelişmiş olmalıdır.
l  EI ve göz koordinasyonu gelişmiş olmalıdır.
l  5. ayda ağızdan çıkarma refleksi kaybolur, sıvı olmayan gıdaları yutmaya başlar.
l  Bebek anne ve çevreyle ilişkiye girebilir durumda olmalıdır.

         Ek Besinlere Başlarken Dikkat Edilmesi Gerekli Konular...

l  Anne (yada besleyen kişi) rahat oturmalı, çocuğu anne sütü verir pozisyonda tutmalıdır.
l  Ek besinler çocuk uyanık ve aç olduğu zaman denenmelidir. Bebek huzursuz veya çok aç olması nedeni ile sinirli olduğu durumlarda yeni bir gıda için ısrar edilmemelidir.
l  Bebek almadığı bir besin için zorlanmamalı, birkaç gün sonra tekrar denenmelidir.
l  Tüm ek besinler aynı anda başlanmamalı, 3-4 gün ara ile verilmelidir. Böylece bir gıdaya bağlı besin alerjisi olursa neden olan gıda kolayca tespit edilebilir.
l  Ek besinler tek başına bir öğün olmalıdır.
l  Ek besinlere az miktarda başlanmalı, tepki görülmese 3-4 gün içinde miktar arttırmalıdır.
l  Alerjik belirtiler olursa besin kesilmeli, 15-20 gün sonra tekrar az miktarlardan başlanıp denenmelidir.
l  Çocuklara ek besinler kaşık veya bardakta verilmeli, biberon kullanılmamalıdır.
l  Verdiğiniz gıdayı bir miktar pütürlü bırakmak onu katı gıdalara alıştırmak açısından çok önemlidir. Başlangıçta az miktarda pütürlü yedirerek verdiği tepkiye göre zaman içinde arttırmalıdır.
l  Bebeğiniz kucağınızdayken küçük bir kaşığa koyduğunuz mamayı dudaklarına değdirin. Bebeğiniz emmeye başlayacaktır. Kaşığı ağzının derinliklerine sokmanız öğürme refleksi ve beslemeyi redde yol açar, bundan kaçınmalısınız.
l  Hazırlanan mamaların tadı iyi olmalı, çok sıcak veya soğuk verilmemeli, rengi çocuğu iğrendirecek şekilde olmamalıdır.
l  Öğünlerde alacağı besin miktarı bebeğe bırakılmalı, ısrar edilmemeli, yeme hızını bebek belirlemeli, acele edilmemelidir.
l  Hazırlanan gıda uzun süre oda ısısında bekletilmemelidir.
l  Ek besinlerle hazırlanan mamada kullanılan su temiz olmalı, mutlaka kaynatılmalı, besinleri hazırlayan kişi besinleri hazırlamadan önce ellerini bol su ve sabunla yıkamalıdır.
l  Bebeğe verilecek yiyecek doğal ve taze ürünler kullanılarak hazırlanmalı, konserve, dondurulmuş yiyecekler, katkı maddesi içeren hazır besinler (hazır çorbalar) verilmemelidir.
l  Bir yaşına kadar mamalara tuz ve şeker katılmamalıdır

                   Sağlıklı ve Doğru Beslenme...

l  Fiziksel büyümeyi sağlar,
l  Zihinsel gelişimi sağlar,
l  Bağışıklık sistemini güçlendirir,
l  Alerji gelişim riskini azaltır,
l  Kronik hastalık riskini azaltır,
l  Şişmanlık ve zayıflık gibi gıdasal davranışları engeller.

1 Yaşına Kadar Verilmesi Önerilmeyen Yiyecekler ...

l  Ananas, çilek, patlıcan,
l  Hazır çorba, konserve gıda, salamura gıda,
l  Sucuk, sosis, salam, bal, yumurta beyazı,
l  Kola, çay, gazoz, hazır meyve suyu,
l  Kızartma,
l  Katkılı gıdalar, hazır yoğurtlar,
l  Çikolata, gofret,
l  Kabuklu deniz ürünleri,
l  Çerez,
l  Patates cips, baharat, salça.
l  İnek sütü, demir eksikliği anemisine neden olduğu için 1 yaşına kadar verilmesi önerilmez, ancak maddi nedenler ile verilecek ise;
l  ilk ay -> 1 süt - 1 su
l  1-3 ay -> 2 süt - 1 su
l  3. ay bitiminden sonra süt sulandırılmaz
l  Pastörize süt tercih edilmelidir
l  İçine ısıtılırken 1 çay kaşığı(her 100 ml. İçine) bitkisel sıvı yağ ilave et


Anne Sütü Alan Bebeklerde 6 Aydan Sonra Verilebilecek Örnek Beslenme Çizelgesi...

l  06.00 anne sütü
l  09.00 kahvaltı
l  11.00 meyve püresi
l  13.00 sebze çorbası + yoğurt
l  17.00 anne sütü
l  19.00 meyve püresi
l  20.00 kaşık maması veya muhallebi
l  23.00 anne sütü
                   Yoğurt.

l  Anne sütü ile beslenen bebeklere, 4-6. aydan itibaren ilk verilecek besindir. Anne sütünün hiç alınamadığı yada yetmediği durumlarda 4. aydan itibaren verilebilir. Bebeklere, evde pastörize sütler kullanılarak yapılmış yoğurt verilmesi tercih edilir.
l  Pastörize süt kaynatılır ve elin dayanabileceği sıcaklığa kadar soğutulur. İçerisine 1 yemek kaşığı yoğurt (1-2 kaşık sütle sulandırılarak) ilave edilir. Mayalanması için üzeri tamamen örtülerek uygun ortama konur ve 3-4 saat beklenir.

                   Muhallebi

l  150 ml su
l  1,5 tatlı kaşığı pirinç unu
l  Kısık ateşte yavaş yavaş karıştırılarak pişirilir
l  Ateşten indirdikten sonra 1,5 tatlı kaşığı pekmez ilave edilir.
l  Kabızlığı olan bebeklerde 1 çay kaşığı zeytinyağ konabilir..
l  Nişasta besin değeri az olduğu ve sindirimi güç olduğu için kullanılmamalıdır.

Meyve suyu ve püresi

l  Meyve öğününü anne sütü öğününden ayrı ver.
l  İlk başlanacak meyve elma, şeftali.
l  Daha sonra kivi, armut, muz, kayısı, erik verilebilir. Turunçgiller 7-8 aydan sonra.
l  Kavun, karpuz besin değeri düşük, vitaminden fakir, 9. aydan sonra verilebilir.
l  Çilek alerjik, bu nedenle 1 yaşından sonra verilebilir. Dut, incir ishal yapabilir.
l  Meyve suları kabuğu soyulup cam rendede rendelenip süzülerek verilir
l  Metal rende ve blender gıdaların besinsel değerini azaltacağı için, cam rende kullanılmalıdır.
l  Pişirme, fırınlama alerjiyi ,azaltır fakat vitamin değerini de azaltır.
l  Şeker katılmamalıdır.
l  Hazır katkı içeren meyve suları kullanılmamalıdır.
           
         Sebze Çorbası...

l  Anne sütü alan bebeğe 6 aydan sonra eklenir.
l  Patates, kabak, ıspanak, fasulye, domates, havuç, kereviz, pırasa, enginar, semiz otu, biber, soğan sebze çorbalarında kullanılabilir.
l  Her seferinde yeni bir sebze eklenip (düşük miktarlarda) alıştırarak başlanabilir.
l  Ispanak, pancar, turp, maydanoz ve şalgam gibi sebzeler nitrit içerir, metlemoglobinemi riski nedeni ile 6 aydan önce verilmemelidir.
l  Bakla favizm riski nedeniyle, patlıcan vitamin ve mineral içermediğinden 1 yaşından önce önerilmez.
l  Konserve ve dondurulmuş gıdalar bebek beslenmesinde kullanılmaz.
l  Baklagiller 9. aydan itibaren verilebilir.
l  Çorba başlarda günlük hazırlanıp taze olarak verilecek
l  Tuz konulmayacak
l  Çorba bir ay sonra 100 gr. yağsız dana kıyma, yumurta sarısı, beyaz peynir veya kaşar peynir ile zenginleştirilebilir.
l  Çorba + Yoğurt birlikte verilebilir. Gıdaların tatlarını ayrı ayrı alabilmesi için karıştırılmamalıdır.
l  Tarhana besleyici değeri yüksek bir gıdadır, 6-7 aydan sonra verilebilir.

         Örnek Sebze Çorbası Tarifi...

l  Sebze çorbası düdüklü veya çelik tencerede 1bardak su ile pişirilir.
l  1 tatlı kaşığı bitkisel yağ
l  1 yemek kaşığı pirinç veya bulgur, 1 yemek kaşığı kırmızı mercimek eklenir
l  2 çeşit yeşil sebze
l  2 çeşit kırmızı sebze
l  Mevsim sebzeleri tercih edilmelidir


          Etler.

l  Kıyma: iki kez- çekilmiş yağsız dana kıyma. 6. ayın sonundan itibaren, bebek tam bir öğün sebze püresi almaya başladığında, püreye kıyma şeklinde et ilavesi yapılabilir. Bir öğün sebze püresi içine bir çorba kaşığı kıyma yeterlidir.
l  Tavuk: Beyaz eti didiklenerek küçük parçalar halinde sebze pürelerine ve diğer çorbalara eklenebilir.
l  Köfte: Yağsız, sinirsiz dana veya kıymasından, çok az ekmek ufağı ile hazırlanır. Baharat ilave edilmez. Sebze püresi içinde veya ayrı olarak verilebilir.
l  Karaciğer Püresi: Dana veya kuzu karaciğeri, haftada birden fazla verilmez. 7 aydan sonra zarları soyularak haftada bir kez verilebilir.
l  Beyin: Kolesterolden zengin, bazı virüsleri taşır, bebek beslenmesinde yeri yok.
l  Balık: 7 aylıktan sonra haşlanmış veya ızgarada pişirilmiş beyaz etli balıklar verilebilir.
  Tavuk balığı, çupra, somon, levrek önerilmektedir.
  Dil balığı ve kefal önerilmez.

         Kahvaltı Püresi...

l  100 cc 2 nolu formüla mama veya meyve suyu
l  4-5 adet bebe bisküvisi veya 2-3 yemek kaşığı tahıl kaşık maması
l  1 tatlı kaşığı pekmez
l  1/2 tatlı kaşığı tereyağı
l  Kibrit kutusu büyüklüğünde tuzu alınmış pastörize beyaz peynir (taze peynir yasak)
l  İyi pişmiş yumurta sarısı, 
l  Püre haline getirilecek her sabah çocuğa taze olarak verilecek


         Yumurta...

l  Yumurta sarısı 6. aylık iken, katı pişirilmiş olarak, çeyrek başlanıp 8-10 günde tam yumurta sarısına çıkılır.
l  Haftada 3-4 yumurta sarısından fazlası verilmemelidir.
l  Yumurta akı alerji yapabileceğinden 12. aydan önce önerilmez.
l  Beyaz Peynir: 4-6 aydan itibaren sabah kahvaltısında veya sebze çorbasında, tuzu alınmış olarak.
l  Tereyağı: 7-8. aydan itibaren kahvaltı veya sebze çorbası içinde.
l  Bal: Alerjik proteinler içermesi ve infantil botulizm nedeniyle 1. yaştan önce verilmemeli, TSE damgalı ballar 1 yaşından sonra verilebilir.
l  Baklagiller: Mercimek, nohut, fasulye 9. aydan itibaren verilebilir.
l  Pilav, makarna, ekmek gibi nişastalı besinler 7-9. ayda başlanabilir.

         1-5 Yaş Arası Çocuklarda Sık Karşılaşılan Sorunlar

l  Besin reddi,
  Yemek yeme planı yapılmalı, 3 ana 2-3 ara öğün,
  Küçük porsiyonlar sunulmalı,
  Yemeye zorlamayın, kavga haline getirmeyin,
  Ailenin birlikte yemek yediği zamanlar olsun,
  Tatlılar ve diğer besinleri bir armağan olarak sunmayın,
l  Aşırı süt içme,
  Günlük 500-600 ml ile sınırlayın,
  Yemeklerden sonra veya ara öğünlerde verin,
  Biberon yerine bardak kullanın,
  Küçük bardakta verin.
l  Süt içmeyi red etme,
  Sütü eğlenceli renkli bir bardak veya kamışla verin.
  Süt içeren diğer besinleri ekleyin,
  Aromalı sütler kullanın.
l  Meyve veya sebzeleri ret etme,
  Sebzeleri çorbalarına koyun,
  Rendelenmiş meyve ve sebzeleri diğer besinlere katın,
  Çocuklar yemeklerde büyüklerini örnek alır, sizlerde beraber yerseniz çocuğunuzun yeme isteği artar,
  Bazı çocuklar pişmişten çok çiğ sebzeleri tercih ederler,
  Küçük parçalar halinde doğranmış meyveleri yoğurt içinde vermeyi deneyin,

Havuçlu İrmik Tatlısı
l  Malzemeler
  1 su bardağı süt
  1 adet küçük boy havuç
  1 çorba kaşığı irmik
  1 çorba kaşığı toz şeker
l  Yapılışı
  Havucun dışını temizledikten sonra rendenin ince  tarafıyla havucu rendeleyin.
  Rendelenmiş havucu kalan malzemeyle birlikte ten­cereye koyup sürekli karıştırmak suretiyle orta harlı ateşte pişirin.
  Kaynamaya başladıktan 3-4 dakika sonra ocaktan alarak mama kasesine boşaltın.
  Tatlı ılıdıktan sonra bebeğinize yedirebilirsiniz.
l  Öneriler
  Bebeğinize henüz süt vermiyorsanız tarifi su ile de yapabilirsiniz. .
  Havuçla birlikte elma veya armut gibi meyvelerden rendeleyebilirsiniz.

Brokoli püresi
l  Malzemeler
  1 adet orta boy patates
  Eşdeğer miktarda brokoli
  1 çorba kaşığı pirinç
  7 -8 adet iç bezelye
  2 su bardağı su
l  Yapılışı
  Patates ve brokoliyi temizleyip küçük küçük tencere­ye doğrayın.
  Kalan malzemeyi de ilave ederek pirinçler parçala­nmaya kadar orta harlı ateşte pişirin.
  Pürüzsüz püre kıvamına getirip ılık ola­rak bebeğinize yedirebilirsiniz.
l  Öneriler
  Pürenin içine bebeğinizin ayına uygun olarak be­yaz peyniri haşlanmış kırmızı et veya haşlanmış tavuk eti ilave ederek değişik tatlar elde edebilirsiniz.

Makarnalı Püre
l  Malzemeler
  100 gr haşlanmış yağsız dana eti
  1 adet küçük boy kabak
  1 adet yeşil dolmalık biber
  1 adet küçük boy havuç
  1 çay bardağı iç bezelye
  1 çay bardağı pişmemiş kepekli makarna
  2 su bardağı et suyu
  1 tatlı kaşığı zeytinyağı 
  Bebeğinizin ayı uygun değilse normal makarna kul­lanın.
l  Yapılışı
  Bezelyelerin dış kabuklarını soyup tencereye koy­duktan sonra kalan malzemeyi temizleyip dilimleyerek ilave edin.
  Makarna, et suyu ve yağı da ekledikten sonra orta harh ateşte havuçlar yumuşayana kadar pişirin.
  Parçalayıcı ile püre kıvamına getirip ılık olarak bebeğinize yedirebilirsiniz.

(Alıntı)

13 Eylül 2012 Perşembe

Ek gıdaya geçiş için gerekli mutfak malzemeleri

Olayı fazla abartıp dallandırıp budaklandırmaya gerek yok bence.Bebişe  özel tencere tava vs almaya kalkışmaya gerekte yok çünkü bebeğimize yemek hazırlamak için gerekli aletler,mutfağımızda mevcut bile.Özellikle meyve püreleri ile geçiş yapıldığından en önemli araç tabiki cam rende.Bunun yanında zman zaman besinleri el blenderendan geçirmeye ihtiyac duyacağımız için bir blenderada ihtiyacımız var.Tabiki bunun yanında minşin hassas dişetlerine zarar vermesin diye  silikon uçlu bebek kaşıkları ve bebişin kendisininde rahatlıkla tutup su içebileceği suluk biberon.Bunların yanında işlerinizi kolaylaştırıp zaman kazandıracak  bir  düdüklü tencere yada buharlı pişiriciyede ihtiyac duyulabilir,ancak ilerleyen zamanlarda.
      Ek gıdaya geçerken meyve fileleride gayet kullanışlı olabilir.Tüm bunların yanında minşimize bol bol yaka önlüğü .

11 Eylül 2012 Salı

Ek Gıdaya Geçtik(!)

    Aslında çok karışık ve zorlu bir geçiş dönemi yaşıyoruz.Sebebi ise tatilde büyüklerin yanında oluşumuz..Çoğu anne beni hemen anlamış olmalı.Çünkü büyükler onuda ver bunuda ver,yiyorsa yediği kadar ver gibi ikazlarla zor olan geçişi iyice zorlaştırabiliyor.Bizde durum bu sebepten ötürü biraz karışık.Z

   Yaz tatilinde Yiğit 5 aylık olduğu zaman baktımki gece sık sık uyanıyor ,sütümde dönem dönem azalınca gittim ona Aptamilin Sütlü pirinçli kaşık mamasından aldım.Anne sütünden sonra aldığı ilk yiyecek bu kaşık mama oldu.Tabi oğluşum afiyetle bu mamayı yedi.Sanmayın hergün kaşık mama verdim.Arada sırada doymadığını düşündüğüm zamanlarda verdim.

    Biz sofrada otururken eli sürekli bizim kaşıklarımıza,gözleride habire ağzımıza gidiyordu.Meğer bu hareketler bebişlerin ek besinlere geçişe hazır olduklarını gösterirmiş.Ben yine de bir doktora danışmadan ona sebze meyve vermeye cesaret edemedim.Neyse doktor kontrolüne gittik,doktoru soru yağmuruna tutma rağmen ,doktor bey amca ne dese beğenirsiniz.Herşeyden ver.Ayran yoğurt meyve sebze...İyide arkadaş insan bir liste verir ,bir yol yordam gösterir,maalesef kafam bir dünya eve geri döndüm.Sonra mevsim meyvelerinden şeftaliyi cam rendeden geçirdim yedirmeye başladım.Niyetim 2-3 tatlı kaşığı vermekti ama Yiğit Sefa istedikçe istedi,büyükler bir yandan " ver ver yiyorsa ver" dedikçe biz 6-7 tatlı kaşığı belki de daha fazla bir miktarla ek gıdaya geçmiş bulunduk:)

    Yaklaşık 2 hafta boyunca şeftali ,armut püreleri ,ayrıca ev yapımı yoğurt yedirdim.Yoğurdun içine zaman zaman cici bebe kattım.Bazıları cicibebe ver bazıları verme dese de ben birkaç kez verdim.Ama 3 gün üst üste aynı besin kuralı felan gibi bir kural koymadım.Dedim ya karışığız.Şeftali Yiğit 'i kabız yapınca bende ertesi gün kayısı püresi verdim.
    
     Zaten tatilimiz yollarda geçti.Yolculukta çok yorulduğumdan sütümde azaldığı için yolculuk sırasında yanımıza biraz kaşık mama,birazda Hipp 'in organik meyve kavanozlarından aldım.Öyle böyle derken Yiğit Sefa'cık baya değişik besin tatmış oldu.1 haftadır kendi evimizdeyiz.Karışan eden yok ama ben ordan burdan internetten,doktordan okadar çok şey duyunca kafam kazan gibi oldu.Doktora kalsa baştan başlayıp azar azar miktarı artırmak.Midesi ve bağırsakları alışssın diye.Ancak benim oğlum zaten çok çok miktarla başladı,artık alışmış olmalı diye düşünüyorum ve 2-3 tatlı kaşığı değilde 7-8  tatlı  kaşığı veriyorum verdiklerimi. Hele bir 6 aylık olsun besinlere geç rahat edersin diyenler halt etmiş.Çok zormuş ek gıdaya geçiş arkadaş  yada ben çok zorlanıyorum.
2 gündür düzen arayışına girdim.

   1.gün 
          10.00 yarım şeftali püresi
           14.00 yarım çay bardağı yoğurt
   2.gün
             10.00 yarım şeftali püresi
           14.00 yarım çay bardağı yoğurt

 denemesinde bulundum.Maalesef şeftali yine kabız yaptı.Yoğurt (taze mayalamış olmama ragmen) gaz yaptı ve midesini ekşitti.
Bugün itibariyle armut ve sebze çorbası vermeyi düşünüyorum.Bakalım onların yan etksi ne olacak.Yukarıda verdiklerimin dışında hep anne sütü alıyor.Ancak 40 günlük bebek gibi hala geceleri 2 saate bir uyanıyor ,haliyle ben uykusuz ve yorgun kalıyorum.Umarım bir dahaki ek gıda yazısında daha düzenli bir yazı yazabilirim.Şuan sizinde kafanızı karıştırdığımı düşünüyorum:)

     Ayrıca ek gıdaya erken geçtiğimi düşünenler olabilir diye şunuda belirtmek istiyorum.Yiğit Sefa yaklaşık 1.5 aydır 10 gr bile kilo almadı.İyi kötü birşeyler yedirmeye başladığımdan beri ağırlaştığını hissediyorum.Çok şükür kilosu ayına göre gayet güzel ama yinede hiç kilo almaması insanı düşündürüyor.

8 Eylül 2012 Cumartesi

6.Ay Büyüme ataklarıyla geldi...

       Boncuğum 6 ayını doldurdu.Sanki onu büyüten besleyen ,uyutan ,her anında yanında olan ben değilmişim gibi özlüyorum onu.Bazen zaman akmasın istiyorum.Bebek kalsın Yiğit'im,kucağımda hep ninniler söyleyeyim ona.Büyüyüp o kalabalıklara karışmasından korkuyorum,endişeleniyorum onun için.Ellerimin arasından uçup gideceği için üzülüyorum ...Bir yandan da  yürüyeceği,anne diyeceği,okula başlayacağı,üniversite okuyacağı,evleneceği günleri merak ediyorum.Annelik başka bir boyut,anlatmak çok güç...
     
            Ben ağlamaya başlamadan bal böcüümün bu ayda neler yaptığını paylaşayım en güzeli..Son 2 gündür gece gündüz uykularımız mahvolmuş durumda.Uykuya dalacağı zamanlarda kendini geriyor,ağlamaya başlıyor.Hep bir huzursuzluk ve huysuzluk hali mevcut.8-9 saat hiç uyumadan biizmle oyun oynamak istiyor.Geceleyin kalkıp şakımaya başlıyor,beni görünce gülüyor,oyun istiyor.Ayrıca sürekli meme emmek için uyanıyor.' emiyor hop uyuyakalıyor birdaha uyanıyor.Sebebsiz ağlamalarına çare olamıyorum,zaman zaman sinirlendiğim oluyor.Ancak bu dönemin atak geçirme dönemlerinden biri olduğunu öğrendikten sonra daha sakinim,geçmesini bekliyorum.

           Belirli haftalarda büyüme hormonunun fazla salgılanması , bebeklerde birden bire huy değiştirme,normalden fazla emme isteği,sebebsiz ağlamalar,huzursuzluklar ve geceleri sık sık uyanmalara(büyüme hormonu  geceleri salgılanır) sebeb oluyormuş.Bebekler ilk 20 ayda 10 adet büyüme atağı geçiriyorlarmış, bu ataklar bebeğine göre  değişecek şekilde  5, 8, 12, 19, 26, 37, 46 ve 55. haftalarda görülüyormuş...Öyle işte daha öncede pek çok atak geçirdik,bunuda atlatıcaz hayırlısıyla yeterki sağlıklı olsun kuzum.

           Bu arada 6 aylık bir melek olarak küçüğüm neler yapıyor;

  •  Rahatlıkla nesneleri tutabiliyor.
  • Oynadığı şeyin elinden alınmasına kızıyor .
  •  Destekli oturabiliyor.Zaman zaman desteksiz de oturduğu oluyor.
  •  İstediği yöne rahatlıkla dönüyor.Yüzüstü sırtüstü dönebiliyor..atom karınca gibi durdurak bilmiyor.
  • "Gel " dediğim zaman  ellerini ellerime uzatıyor.
  •  Dün ilk defa babası işe giderken ardından ağladı (07.09.2012).Bizi tanıyor.Kalabalıkta beni görmezse yabancılayıp ağlıyor.
  • Maşallah lık lık su içiyor.Susadığı için ağlıyor .
  • Tuttuğu herşeyi ağzına götürüyor.
  • Kaşık mama,elma ,şeftali,yoğurtla tanıştı.1-2 kaşık  tadımlık veriyorum, o devamını istiyor,vermezsem ağlamaya başlıyor.
  • Mama sandalyesinde oturuyor ama çok çabuk sıkılıyor.
  • Sürekli oyun oynayalım istiyor ,ben yoruluyorum ama o yorulmuyor.
  • Bazen "Anniiiiii" diyor ,yada bana öyle geliyor:)))
  • Bu arada  4 tane dişimiz var.

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...