24 Şubat 2013 Pazar

Yiğit ve Oyuncakları

Merhaba..

İyi pazarlar.Yiğit beyimiz uyumuşken çay molası yapayım dedim.Herkes iyidir inşAllah.
Yiğit Sefa oyuncak sepetinin başına geçmiş tüm oyuncakları tek tek alıp,inceleyerek etrafa fırlatırken ,dedim şunları bi fotoğraflayayım.Tabi biraz düzelttim yoksa odanın her köşesinde başka birşey vardı..Bazıları oyuncağına çok dedi.Oysa bana az geliyordu ki sonra ben de kanaat getirdim, evet biraz fazla oyuncağı var..

Bunca oyuncağın içinde Yiğit Sefa genelde mutfaktaki kap kacak,telefon,kumanda ,leğen gibi ev eşyalarıyla oynamaktan daha çok keyif alıyor ,bu da bir gerçek:)



Zaten zamanı gelince her gittiğimiz yerden oyuncak aldırmaya çalışacak biliyoruz ama bizde şirin şeyleri görünce dayanamayıp alıyoruz.



Özellikle minik arabaları çok fazla.Seviyor bu arabalarla oynamayı,tekerlerini sürtüp bırakınca kendiliğinden gitmelerini izliyor sık sık.En çok vakit geçirdiği oyuncaklar bu ara bu minik arabalar.
 

Yalnız şu resimde görünen Eğitici saatte çokca keyif aldığı oyuncaklardan .Bu ara pek yüzüne bakmıyor ama .6 aylıkken almıştım.Müzik çalmaya başlayınca dans ediyor onunla beraber.Fisher price oyuncak konusunda gerçekten çok başarılı,eğitici oyuncakları çok güzel.En son şu minik eğitici kaplumbağayı aldım,hem indirimdeydi hemde hepsiburada da kullanmam gereken puanım vardı.Aklıma ilk ,Yiğite birşeyler almak geldiği için alıverdim onu da ..

 
Bu ilkadım arabasına baya para ödedim ama hiç pişman olmadım.Bu aralar Yiğit Sefa arabayı bulduğu yerde hemen tutunup ayağa kalkıyor başlıyor sürmeye,baya pratik yaptı.Yalnız bi sorun var kıyıda köşede sıkışınca arabayı dövüyor:) Önüne çıkan engellerden ötürü pes ettiği oluyor :)

21 Şubat 2013 Perşembe

Bugünlerde Biz ...

Çok şükür Yiğit'in kızarıkları geçti.Kiviye karşı baya alerjisi varmış kuzumun.3 gün süren kırmızı noktalar kayboldu kendiliğinden.

Onun dışında herşey yolunda.Yiğit'in keyfi yerinde Şubat tatilinden sonraki ilk hafta bakıcıya alışamamıştı neyse bu hafta eski haline dönmüş durumda.Yalnız bakıcıyla ilgili bir sıkıntımız var.Aslında çok abartılacak bişey değil ama anne yüreği işte naparsın..Sürekli tvye bakıyor.Hatta dalıp Yiğiti unutuyor.Mesela ona su getirdi diyelim suluğu ağzına uzatıyor gözü tv de.Eli havada kalıyor Yiğit bakınıyor.Yada kendi halinde etrafta emekliyor.Oyuncaklara saldırıyor..Kitaplar almıştım Yiğit'e göstersin öğretsin diye.Kitabı açıyor "gel Yiğit Sefa bakalım ne varmış diyor" ardından kitabı açıyor göz yine tv de .Yiğit bakınıyor sıkılıp başka bir şeye dönüyor meleğim.

Bu sabah özellikle tvyi kapattım çıkarken.Hatta uyardım çok sık izlemesin,arasıra çizgi film aç izlesin dedim.Ben evden çıktıktan sonra tv açıldı ve eski türk filmlerinin sesi geliyordu tvden.Kadın tvye bakıyor kendi kendine kitap okuyor.10 dk kadar bi süre dönüp Yiğit'e hiç bakmadı.Yiğit oyuncak sepetinin başında bişiler yapıyordu.Halbuki 5 dk dahi gözünü ayırsa bi zarar gelebileceğini defalarca söylüyorum.Bugün bir oyuncağının üzerine düşmüş  çenesi biraz kızarmış zedelenmiş..Canım sıkıldı..

Yapacak pekte bişeyim yok,malesef çalışan anne olmak çok zor.Kendi kanından birine emanet etsen belki daha iyi olurdu .Ama o da yok..Bakıcının Yiğit'e zararını görmedim,hoş 1.5 saatlik bir süre izleyebildim.Geri kalanında napıyor bilemiyorum.Ama zararı olmasa da ilgisiz geldi bana.Bi ara kucağında Yiğit'i getirdi,bir elinde bardak diğer elinde Yiğit..Bohça gibi tutmuş,eğilmeden yere bıraktı Yiğit'i koltuk altından tutmuş,kolları ağrır canı yanar çocuğun .

Çevremde çoğu annenin. buna benzer şikayetleri var.Sanırım hepsi böyle,aman aman çocukla oynayayım,ufku gelişsin,öğrensin,yürüteyim,pratik yapsın vs diye ugraşmıyor.Yedirdim içirdim uyuttum tamam,düz mantık..

babamın kucağıda pek rahatmış:)


Ne yapıyor nasıl vakit geçiriyor diye kolaçan edince daha çok üzüldüm.Ama malesef elimden birşey gelmiyor.İşe gitmek zorundayım..Aslında bende tüm gün Yiğitle oynamıyorum,öğretmiyorum ama ben okuldan eve gelince beni bekleyen bir sürü iş var.Bakıcı ev işi vs yapmıyor.Sadece Yiğit'e bakmakla yükümlü,onu da hakkıyla yapmalı diye düşünüyorum ama her şey benim istediğim gibi olmuyor..

Artık vazgeçtim,ona kızmasın zarar vermesin gerisini ben halledeyim napalım..Çalışan anne olmak,çalışan bir annenin çocuğu  olmak gerçekten zor..Evde olan anneler kıymetini bilin ,meleklerinize sımsıkı sarılın,inanın oğlumu her gün bir yabancıya emanet edip evden çıkarken vicdan azabı çekiyorum..

Bu arada doğum günümüz yaklaşırken miniğime doğum günü hediyesi aldım."Bondigo Aktivite Masası" e-bebekte indirime girmişti bakmak isterseniz.Birde doğum gününde giymesi için vipçocuktan pantalon ve gömlek aldım, onlarda indirimdeydi.Küçük çaplı bir doğum günü olacak bizimki ama çok heyecanlıyım,he bide kurabiyeler sipariş ettim..:)

Bugünlerde biz böyleyiz,umarım sizde de keyifler yerindedir.
Sevgiyle..

16 Şubat 2013 Cumartesi

Yiğit Yine Hasta (mı) !

Biri bitmeden öteki başlıyor.Hastalıklar Yiğit'in peşini bitürlü bırakmadı.Allah büyük dert vermesin inşAllah.Bu sefer ne olduğunu da bilmiyoruz.Bekleyip göreceğiz.

Dün akşam 8 gibi her zamanki meyve kokteylini yaptım,yalnız içine ilk defa 2 dilim kivi ekledim.Neyse yiğit meyvesini yedi.Yatacağı zaman farkettim ki ayaklarının üstünde altında ve gövdesinin az bir kısmında kırmızı noktalar belirmiş.Kivinin alerji yaptığını düşündük sabaha geçer dedik meleği uyuttuk.

Sabah uyandı ki noktalar iyice artmış.Bildiğim kadarıyla alerji kısa sürede kaybolur.Ama bizimki dahada artmıştı.Öğlene doğru ayaklarındaki bacağındaki noktalar hafif azaldı bu sefer kasık bölgesi karnı sırtında daha yoğun oldular.Kalktık doktora gittik.Malum küçük ilçe devlet hastanesi ve haftasonu olunca acildeki pratisyen doktordan başka çara yok.Baktı bişey demedi.Ne olduğundan haberi yok.Kızamık vs deil dedi.Alerji olabilir alerji iğnesi yapalım dedi.Bu arada 37-38 arası ateşi vardı o esnada calpol verdi,hoş hiç bi etkisi olmadı calpolun.İğne yapmasına izin vermedik çünkü emin değildi.Neymiş efendim alerjiyse kızarıklar sönermiş değilse ..eee ..değilse bi etkisi yokmuş iğnenin..Babası da bende müsaade etmedik..

Eve geldik iyice arttı kırmızı noktalar.Toplu iğne batırmışsın gibi.Parmaklarının üzeri özellikle karnı sırtı çok yoğun.Taa kulak arkalarına kadar noktacık doldu..

Yiğit in genel hali iyi .Yemesi içmesi,oynaması vs..Etrafımda kimse de yok ki sorsam .Netten bakıyım dedim google görsellerde çıkan görüntülere bakamadım bile çok vahim resimler vardı..

Kızamık salgını var bu aralar acaba kızamık mı .Aşısı da yapılmadı henüz .İnşallah eğildir.Umarım alerjidir ve sabaha söner..

Yiğit bu blogu okudu zaman diyecek anne ben de ne çok hasta olmuşum.Fırsat bulamıyorum eğlenceli güzel anılar yazmaya :(( Neyse isyan yok Allah hayırlısını versin..


 
 
bu nokalar aynı zamanda kabarıklar..pütür pütür ele geliyor..
 

8 Şubat 2013 Cuma

11.Ay

Merhaba ...

Meleğim artık 11 aylık kocaman bir delikanlı:) Hareketli ve yorucu bir ayı daha geride bıraktık.Yiğit Sefa tam bir afacan olmuş artık.Bu aralar pek bir inatçı.İstediği bir şey olmadımı yere yatıp ellerini yere vurmak suretiyle resmen tepiniyor,küsüp ağlıyor.Tabi napıyoruz eğer isteği uygun bir şey değilse ağlamalara kulak asmayıp dediğini yapmıyoruz.

Henüz yürüme adına yaptığı pek bir şey yok.Koltuk kenarlarına tutunup yürüdüğünü görenler 10 günü bulmaz yürür diyip duruyordu ama üstünden çok 10 günler geçti bizimki hala aynı.Pratik yapsın diye elinden tutup yürütmeye çalışıyoruz ama 2 adım sonra hop oturmak istiyor.Geçen akşam koltuğa yaslanıp 3 adım ileri gelmiş.Babası gördü ama ben göremedim:(  Tay tay ayakta duruyor arasıra ama korkuyor genelde hemen oturuyor.

 
İlk adım arabamız artık görevini yerine getirmeye başladı.Yiğit arabanın ne işe yaradığını kavramış durumda.Onunla pıtır pıtır yürüyor.Önüne bir engel çıkarsa sinirleniyor arabayı sallıyor felan .

Bu ay ona playskoolun eğitici küplerinden aldık.Çok yararlı ve eğlenceli.Gün içinde baya oyalanıyoruz küplerle ve öğreniyoruz.Küpler sayesinde nesneleri iç içe koymayı,dışarı çıkarmayı öğrendi.

 


Ben küpleri üst üste dizerken Yiğit dans ediyor,sonra gelip küpleri bi sevinçle deviriyor.
 
 
Evet Yiğit'in diğer yüzü .Ağlarken pek bi çirkin oluyor fındık kurdu.Resimde gördüğünüz şekilleri yerleştirme küpü de bir diğer eğitici materyalimiz.Daire,üçgen vs şekillerini yerine koymaya çalışıyor ama beceremiyor ,yapamayınca kızıyor.
 
 
Kitap okuyor minik kuşum.Yine bir şeyler öğrensin diye bebekler için olan Net yayıncılığa ait minik kitaplardan aldım D&R dan .İçinde nesneler,hayvanlar,bitkiler falan var.Genellikle kitabı yemekle meşgul oluyor bizimki.Zaman zaman kitabı açıp ona içindeki şeylerin adını söylüyorum,konuşmasına katkısı olur diye düşünüyorum.
 
Yiğit Sefa ile birgün çok hızlı geçiyor yedir içir uyut,oynat arkasını topla.Artık ev her daim dağınık.Sık sık toparlıyordum ama pes ettim sonunda .Oyuncak sepetini devirip tüm oyuncakları tek tek çıkarıyor,evirip çevirip inceliyor sonra fırlatıyor sağa sola.
 
Mutfak desen kalk gidelim diyor.Her yemekten sonra üst değişiyoruz.Mutfak süpürülüyor.Mama sandalyesini de batırıyor yemek yerken.Ekmek kemirmeyi çok seviyor ama yerler hep kırıntı oluyor.
 
Balık burcu olan duygusal oğlum çok nazlı.Kızmaya gelmiyor içli içli bir ağlaması var içim parçalanıyor.Bu ara değişti baya.Oyun yapıyor bize.Uykudan uyandığında en az 10 dk mutlaka babasının omuzunda pışpışlanıp rahatlayacak,ayılacak.Aşırı babacı olmuş,baba evdeyse peşinden ayrılmıyor,bu benim işime geliyor açıkçası:))
 
 
 
He birde acayip utangaç bir çocuk.Dışarıdaki yabancılar onu sevdiğinde falan utanıp omuzuma saklanıyor.Tv de çizgi filmlerdeki karakterler yakın plan ekrana gelince onlardan da utanıyor.
Yemek yerken gangnam style dinliyoruz.Kapı gıcırtısına oynuyor oğlum.Müziği çok seviyor.Hemen sallanmaya başlıyor.
 
 
Bizden bu ay haberler bunlar.Unuttuklarım olmuştur illaki genel olarak hatırımda kalanlar bunlar..Yiğit'in maceraları devam ediyor...
 
 
 
 
 
 


7 Şubat 2013 Perşembe

Uyan Babanne !

           Benim bir babaannem var.13 yaşında evlendirilmiş,11 tane evlat dünyaya getirmiş,büyütmüş beslemiş,ömrünü bir dağ köyünde kazma kazarak,bahçe ekerek geçirmiş,Attaürk'ün öldüğü zaman doğduğunu söyleyen,bugün Allah izin verirse tam 75 yaşında bir babaannem var.
     
            Çocukluğum köyde,dede nine olan kalabalık bir ailede geçti.Dedem ve babaannem benim için önemlidir.Severim onları.Dedem tam bir tonton dededir.Babaannemse şu tv de ki filmleri hala gerçek sanıp karakterler için üzülüp ağlayabilen,dünyanın pisliğinden ötede,masum yaşlı klasik bir ninedir.
Saçlarımı kısacık kestirmiştim lise de .Hatırlarım ne kızardı bana,kız kısmının sacı uzun olur ,hiç yakışmamış kızım kesme bir daha derdi.Yaz gelince herkes toplansın yanına gelsin isterdi,hep beraber yensin içsin,bağ bahçe ekilsin biçilsin..bunlar onu mutlu etmeye yeterdi.
           
            Yaz kış köyde dururlardı dedemle ikisi.Köyümüzde bildiğin dağ köyü.Yağmur,kar yağdığı zaman köye ulaşmak çok çok sıkıntıdır.1 saatlik yolu 2 saate zor gidersin,yollarda heyelan olur vs.
 
           En son 20 gün önce konuştuk .Köyü aradım önce dedemle konuştum ardından babaannemle.Çok sever telefonla konuşmayı,yeter ki evlatlar torunlar arasın...Uzun zamandır arayamamıştım bende.Biraz konuştuk.Aman öğrencilerinle iyi geçin kızım der her konuşmada,sonra eşinle iyi geçin diye de eklemeyi unutmazdı..
 

            Benim bir babaannem var 4 gündür yoğun bakımda yatmakta.3 Şubat 2013 tarihinde birden olduğu yere düşmüş kalmış.Beyine giden ana damarları tıkanmış maalesef.Hastaneye ulaştığında aradan nerdeyse 6 saat geçmiş.Malum köyde kaldıklarını söylemiştim.4 gündür herhangi bir gelişme yok.Beyin oksijensiz kaldığı için,kan gitmediği için şuan sağ tarafı felç olmuş durumda.Konuşamıyor,sadece seslenildiğinde gözlerini açıp etrafa bakabiliyormuş,bilinci de kapalı..Onu  yoğun bakım ünitesinde kabloların içinde eli kolu bağlı yatarken hayal bile edemiyorum.Acaba canı yanıyor mudur, çok üzülüyorum.

Yoğun bakım odasına girmek yasak,sadece odaya bağlı bir kamera aracılığıyla onu seyredebiliyormuşsun.Amcamlar halamlar herkes perişan olmuş durumda çaresizce bekliyorlar.
Tüm aile herkes köye geldiler ben burda kaldım maalesef,Yiğit hastalığı atlatamadı henüz,Aslında gitmek istiyorum.Onu bir kez daha görmek istiyorum ..Allah'ım ona acı çektirmesin diye dua ediyorum sadece....

       Sevgiyle kalın,dualarınızda tüm hastalara ve babaaneme de dua ederseniz sevinirim..



5 Şubat 2013 Salı

Hayaller Mimi

Sema'cım  çok teşekkür ederim mim için.Bu arada Sema Huzurlu Ev adlı bloğun sahibesidir:)bir tatlı huzur almaya gidesiniz diye belirteyim dedim :)
Valla ne iyi etmişsin azcık keyifleneyim onca zor günün ardından iyi geldi.Bakalım neler var aşağıda...



Şu an olsa çok sevinirim?

Yanı başımda çok sevdiğim bir dost olsa, birer kahve yapsak kendimize ,oturup uzun uzun konuşsak,dertleşsek sabaha kadar çok sevinirim .

Şimdi orada olmak vardı?
Şimdi sahil kenarında olmak vardı,bir banka oturmuş ,denize yansıyan ayın eşliğinde kıyıya vuran dalgaları dinlemek,dalıp gitmek...

Nerde o eski günler?

Çocukken akşam ezanına kadar sokakta koşturup saklambaç oynadığım günler,annemin sürekli hava karardı eve gelin diye sitem ettiği,sıcacık sobanın üzerinde tüten çay,eşliğinde kestane kebabı yediğimiz akşamlar..benim en güzel özel günlerimmiş meğer,özledim..

Neleri özlüyorum?
Benden uzaktaki herkesi,annemi,babamı,kardeşlerimi birde çocukluğumu özlüyorum,gençliğimi sonra..ne çok şey özlüyorum ben hatta Yiğit'in ilk doğduğu günleri de çok özlüyorum:)

Çok severim?
İlginç burda durdum bir,durakladım..hakketen neyi ,neleri çok severim ..eşimi ve bebeğimi çok severim.
Alışverişi çok severim,vitrin vitrin bakınmayı çok severim..
Mutfakta yeni tarifler denemeyi çok severim.
Amaaa bu ara en çok sevdiğim şey uykuu,sanırım uyuyamadğımdan:))

Nefret ederim?
Herşeyi çok bildiğini zanneden çok konuşan,güya sözde bilgisiyle diğer insanları aşağılayan insanlardan nefret ederim..

Bugünlerde çok fazla dinledim?
Bugünlerde hep hastanede olduğum için .Yiğit'in ağlaması eşliğinde ventolin verilirken nebülizatörün sesini çokça dinledim:)

Şimdiki ruh halim?
Yiğit'i uyutmuş  olmanın verdiği özgürlük ile çayımı kapıp geldim.Gayet sakin ve huzurluyum.Tasasızım şükür:)

Ayy bu mimi çok sevdim ben .Baya gittim geldim :)Bende sevgili blogger arkadaşlarımdan birkaçına bu güzel mimi hediye etmek isterim,keyiflensinler..Umarım kabul ederler..


Uzun Yollar               Hayatımdan Bir Öykü Geçiyor(asime)            Kız Annesi

                                       Minik Asya                 Güzellikler Dünyası

Meleğim Bronşit Oldu :(

Merhaba ..
Çok zor günler geçirdik bir haftadır.30 ocaktaki yazımda hasta olduğumuzu yazmıştım malum..Doktor ilaç tedavisi başlatmıştı .Ama ertesi günlerde Yiğit daha fena oldu ,öksürüğü şiddetlendi,burun tıkalı,hafif ateş (37-38.5 arası),balgam,hırıltı,her yediğini kusma,iştahsızlık.Ne ararsan var.
Tekrar doktora gittik.sırtını dinledi,ciğerlerin filmini çekti ve Zatürre başlangıcı var dedi.Ayyy çok kötüydü Allah'ım.Zatürrenin telaffuzu bile insanı öyle korkutuyor.O kadar üzüldüm ki.
Doktor hastaneye yatması gerektiğini  söyledi.2 gün bulunduğum ilçedeki devlet hastanesinde kaldık.Hastanede yatan tüm çocuklar zatürre sebebiyle yatıyormuş.
Allah'ım kabus gibi neyi nasıl anlatacağımı bilemiyorum.Hastaneye girdik,kan alma,damar yolu açma mevzusu aklıma geldikçe deli oluyorum.Yiğit'in şuan ellerinin üzeri,bilekleri,ayakları bacakları delik deşik.Her yerine bakıyorlar,iğne sokuyorlar,damar bulamadılar ..en son ayağında damar yolu açalım dediler serum takmak için.Açtılar ama birkaç saat sonra damar yolu kapandı ,bidaha izin vermedim iğne batırmalarına ağzı yoluyla antibiyotik verdiler .Neyse 2.günün sonunda doktor ciğerlerini dinledi,iyi dedi,Azro adında bir antibiyotik yazarak bizi eve gönderdi...
Hastane şartları çok kötü olduğundan eve geldik ohh dedik hepimiz.Yiğit'i uyuttum ,hastaneden gelen her şeyi makineye doldurdum bende dinlendim.Ama Yiğit tüm gece kıvrandı,sabaha doğru iyice fena oldu..
Onu o halde görmek çok kötüydü.Hiç hali yoktu kalktığında,gecede emmemişti,kalktı hiçbir şey yemiyor,içmiyor,nefes alamıyor,gözünü açamıyor,ateşi de var..Hemen hazırlandık başka bir ilde bulunan özel hastaneye gittik.1 saat uzaklıkta ama yollar karlı olduğundan çok zor gittik.Önümüzü görmeden gittik sisten,kardan..Acilden giriş yaptıktan sonra bizi çocuk doktoruna yönlendirdiler.Doktor muayene etti ciğerlerden birinin iyi olmadığını söyledi,babası da bende öyle korktuk ki ne diyor bu adam diye.film çektirdik tekrar.Tabi tüm bunlar yapılırken Yiğit halsizce kucağımda ağlıyordu..
Doktor filme baktı bronşit olduğunu söyledi ve bu çocuk eve gitmez 5 gün yatması lazım dedi.Allah'tan tedarikli gitmiştik,kıyafet vs çokça almıştım yanıma .Hemen bize bir oda verdiler..
Devamında yine kan alma faslı,damar yolu arama ,bulamama,Yiğit'imin her yeri delik deşik oldu.Ben dayanamadım odadan çıktım artık onun canı yandıkça,ağlamasını gördükçe bayılacak gibi oluyordum..Damar yolu buldular ama daha önce burda çok delindiği için bir müddet sonra damarlar sertleşmeye başladığından serum ilerlemediğinden çıkardılar.Ve antibiyotiği bacağından iğne yaparak vereceklerini söylediler.Üffffff çok canı yandı kuzumun.

4 er saat aralıklarla sürekli ventolin verdiler maskeyle.12 saat arayla da bacağından antibiyotik.Gecenin bi yarısı uyurken pat hemşire gelip bacağına iğne batırdıkça kahrolduk..Çok şükür şuan daha iyi.Eve geldik sonunda.Yiğit hastane odasında çok bunaldı,emekleyemediği için yere basamadığı için pek huysuz oldu.Acayip nazlı oldu.
Doktor evde devam edilmek üzere 4 iğne,ventolin şurup verdi.Şuan her iki bacağında 4  er tane iğne izi var ve mosmor:(( 3 tane iğne kaldı inşallah tamamen düzelir.Öksürüğü hala var ama uzun bi süre olacak dedi doktor.Bu arada miniğim kilo verdi yemediği için:((

Allah bütün bebeklere sağlık versin,kimseyi evladıyla sınamasın.Yiğit'e bir şey olacak diye çok korktuk,çok kötüydü gerçekten.Allah beterinden korusun şuan iyi.Umarım bir daha olmaz.Anne baba olarak çaresiz kalmak çok çok kötü...
Bronşit Üzerine:
Oğlumun hastalığı önce üst solunum yolundayken sonrada alt solunum yoluna geçtiği için ciğerler iltihaplanmış.Aslında doktor ilk muayenede düzgün bilgi ,ilaç verseydi ,ciğerleri dinleseydi bu kadar ilerlemezdi kimbilir..Aman dikkat edin..Özellikle bebişlerin teri sırtında soğumamalı.Ben buna çok dikkat ederim ama bu sefer nerde hata yaptım bilmiyorum..
Bronşit, ciğerlerin küçük hava kanalları olan bronşçukların iltihaplanmasıdır.2 yaş altındaki bebeklerin bbroşları yetişkinlere göre daha kolay iltihaplanır.
Bronşit öksürük, birkaç gün burun akması ve hapşırma ile soğuk algınlığı gibi başlar. Bazen de çocuğun iştahı azalır ve çok yüksek olmasa da ateşi çıkar (38.3°C, 38.8°C)
2 gün içerisinde öksürük ağırlaşır; sürekli ve hırıltılı bir hal alır. Çocuğunuz mızmızlanabilir, çok hızlı nefes har ve nefessiz kalabilir. Bu da bebeklerin yemek yemede sorun yaşamalarına neden olur.
Orta derecedeki vakalarda belirtiler 3-5 günde ortadan kaybolur. Ciddi vakalarda hava yolları tıkalı olduğundan bebeğiniz nefes almaya çalışırken hırıltılı bir ses çıkarabilir.
Ciddi nefes alma sorunları varsa ve çocuğunuzun ağız çevresi morarmaya başlarsa, bu, acil bir durum demektir.

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...